| İzole ekosistemimizden mi yoksa manyetik dalgalar yüzünden mi bilmiyorum ama ama bir şey sebep olmuş kelebeklerimiz üreme döngüsü hızlanmış. | Open Subtitles | لا أعم إذا كان هذا بسب نظامنا البيئي المنعزل أو بسبب التذبذبات المغناطيسية لكن ثمة ما سرّع من دورة تكاثر الفراشات |
| ama bir sorun var, belki bir on yıl önceye kadar, bize hayatın imkansız olduğu söylendi ve evrendeki en inanılmaz mucize olduğumuz. | TED | لكن ثمة مشكلة، فحتى ما يقرب من عقد مضى، كانوا يقولون لنا إن إيجاد الحياة مستحيل وإننا أشد معجزات الكون إذهالا |
| Bunu benden duymadın ama bir süredir görüştüğü birisi var. | Open Subtitles | لم تسمعي ذلك مني، لكن ثمة إمرأة ما يراها منذ فترة |
| Yeterince açık fikirli biriyimdir ama burada açıklamaya bile yeltenemediğim bir dizi şeyler oluyor. | Open Subtitles | أعني أني رجل ذو عقل منفتح، لكن ثمة أشياء تحدث هنا لا أقدر حتى على التفكير بتفسيرها. |
| ama burada bir kadının hayatından söz ediyoruz ve ben de sizin duymak istemeyeceğiniz şeyler söylüyorum. | Open Subtitles | لكن ثمة حياة امرأة على المحك أقول شيئاً لا تريد سماعه |
| Uydunun gördüğü bir şey yok ama orada bir şey olduğu kesin. | Open Subtitles | القمر الصناعي لا يرتبط لكن ثمة أمر ما هناك |
| ama bir şeyden dolayı kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن ثمة أمر واحد لن أسامح نفسي عليه |
| ama bir zamanlar o adama çok aşıktım. Evet. | Open Subtitles | لكن ثمة وقت أحببته بكلّ جوارحي |
| Gerçek kimliğini gizlemek için her şeyi yaptığını düşündün ama bir noktayı kaçırdın. | Open Subtitles | ربما تعتقد أنك أخفيت أي دليل عن هويتك الحقيقية عن هذا العالم... لكن ثمة ما فاتك... |
| Ben.. ben açıklayamıyorum. - ama bir şey... değişt... | Open Subtitles | لا أستطيع أن أشرح هذا، لكن ثمة شيء |
| Ben de öyle düşünmek isterdim ama bir şey bana engel oluyor. | Open Subtitles | .. أود أن أظن ذلك لكن ثمة شيء يردعني |
| Ben de, ama bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أنا أيضاً، لكن ثمة مشكلة واحدة |
| ama bir şekilde bağlantı var. | Open Subtitles | لكن ثمة علاقة بطريقة ما. |
| Orada, ama bir şey eksik. | Open Subtitles | لكن ثمة ما ينقصه. |
| Orada, ama bir şey eksik. | Open Subtitles | لكن ثمة ما ينقصه. |
| ama bir şeyler yolunda değildi. | Open Subtitles | لكن ثمة شيء لم يكن صحيحاً. |
| Umudunu, mutluluğunu elinden almak istemiyorum ama burada bir şeyler doğru değil. | Open Subtitles | لا أريد أن أبدد آمالك وأنغص سعادتك لكن ثمة خطب هنا |
| Esas olarak gövdesinin ön kısmı, ama burada üst gövdede daha fazla, belki... patlama sırasında aşağı bakıyordu. | Open Subtitles | أولاً على الطرف الآخر من جذعه، لكن ثمة المزيد على الجذع العلوي، مما قد يبدي أنه كان ينظر للأسفل وقت التفحجير |
| ama burada mantıksız bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | لكن ثمة شيء غير منطقي يحدث هنا |
| Acayip sıradışı bir şey yok ama önemsiz de olsa bir durum var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب للغاية لكن ثمة شيء قد لا يكون شيئًا |
| Kimlik yok ama telefon numarası olan bir bardak altlığı bulduk. | Open Subtitles | لا توجد هوية، لكن ثمة وقاية عليها رقم هاتفي |