| Ama sonra, ona ben yardım etmeseydim, kim ederdi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم,لكن حينها فكرت في أنني لو لم أساعده فمن سيفعل؟ |
| Ama sonra ben Tepe Pencere'den geçip Cennet'ten hızlıca Oda'ya geldim. | Open Subtitles | لكن حينها أن نزلت من السماء عبر النافذة العليا الى الغرفة |
| Ama sonra bu gece bu kadar sonda muhabbeti yapmak zorunda kalmazdım herhalde. | Open Subtitles | لكن حينها لم يكن ليتسنّى لي الكلام معك بشأن أنابيب القسطرة هذه الليلة |
| Bana hayal olduğunu söylüyorlardı, Ama o zaman ben tüm kalbimle inanıyordum. | Open Subtitles | قالوا أنني كنت أحلم لكن حينها كنت أؤمن بذلك من كل قلبي |
| Ama sonra yine bir sorunumuz oldu çünkü 100den fazla proje vardı elimizde. | TED | لكن حينها واجهتنا مشكلة لأن لدينا ما يزيد على 100 مشروع. |
| Ama sonra şunu düşündüm, biliyorsunuz, dürüst olalım: | TED | لكن حينها فكرت , أتعلمون , دعونا نكون صريحين : |
| Ama sonra, karıncaların tutumu değişiyor. Ortalık birbirine giriyor. | Open Subtitles | لكن حينها يتغيّر سلوك النمل، هناك هرَج ومرَج. |
| Jessie'yiarayıponanehaltlar yediğimi anlatmayı "düşünüyordum" Ama sonra anladım ki Jessie'yi arayıp ona ne haltlar yediğimi anlatmak "zorundayım". | Open Subtitles | فكرت في الاتصال بـ جيسي والتحدث معها وأخبرها عما فعلت لكن حينها أدركت أنني سأضطر الى محادثتها واطلاعها على ما فعلت |
| Ama sonra dedim ki, ya öyle değilse. | Open Subtitles | لكن حينها كنت أفكر بنفسي ماذا لو لم يكن الأمر كذلك؟ |
| Ama sonra bir kısmı Todd Pinkerton'ın ağzına kaçınca, ağlamaya başladı. | Open Subtitles | لكن حينها "تود بينكيرتون"حصل على بعضاً منها في فمه وبدأ بالبكاء |
| Ama sonra uyuyorsun ve ben hiç bir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | لكن حينها ستنام ولا يبقى لي شيء أقوم به. |
| Böyle olmasını istemedim Ama sonra sana aşık olmaya başladım. | Open Subtitles | لم اقصد ان يحدث كل هذا لكن حينها بدأت في الوقوع في حبك |
| Evet, dükkânı kapatmayı düşündük Ama sonra buranın bizim gerçek ailemiz olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | نعم,نحن فكرنا في اغلاق متجرنا لكن حينها نحن ادركنا بأن تلك هي عائلتنا هل تعرفي ذلك؟ |
| Ama sonra Bermuda'ya gider sonsuza dek balayımızı yaşarız. | Open Subtitles | واستعدى حينها. لكن حينها, سنذهب الى برمودا, وسف كون شهر عسل دائم. |
| Ama sonra aklıma bir şey geldi, çocuklar. | Open Subtitles | لكن حينها ، قفزت فكرة في رأسي يا أطفال نفس الفكرة التي ستقفز في رأسكم |
| Ama sonra aklıma bir şey geldi, çocuklar. | Open Subtitles | لكن حينها ، قفزت فكرة في رأسي يا أطفال نفس الفكرة التي ستقفز في رأسكم |
| Ama sonra gözlerine baktım ve bana bakan kişi sanki tamamen yabancı biriymiş gibiydi. | Open Subtitles | لكن حينها نظرت فى اعيُنها وبدت وكأنها شخص غريب تماماً يُحدق فى وجهى |
| Elbette. Ama o zaman benim için bir şey yapacağına söz vereceksin. | Open Subtitles | بالتأكيد يا فتى, لكن حينها عليك أن تقطع وعداً بأنك ستفعل شيء من أجلي |
| Şey, birkaç saat sonra kendini hasta hissetmeye başlayacağını söylüyorlar Ama o zaman artık çok geç olacak. | Open Subtitles | يقولون أنك لن تبدأ فى الشعور بالمرض لبضعة ساعات, لكن حينها سيكون قد فات الأوان |
| Evet, yapabiliriz Ama o zaman yıllıkta fotoğraflarımız olmaz. | Open Subtitles | نعم، يمكن، لكن حينها لن نضع صورنا في الكتاب السنوي. |
| Fakat sonra kocasının niye geldiğimi merak edeceği aklıma geliyor. | Open Subtitles | التي تذهب لمدينة إبنتي لكن حينها أفكر في زوجها |
| Ama o zamana kadar burada birçok arkadaşım olmuştu. | Open Subtitles | لكن حينها قد كوّنت الكثير من الصداقات هنا |
| Ne zaman vücudundan çıkmaya başlayıp, hayaller görünce hemen yeni bir tane almaya çalışıyorsun. Böylelikle kim olduğunu bile hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | و عندها ستعلمين من تكونى _ لكن حينها لن أعمل على قتلهم _ |