| Ben almıyorum, Ama her zaman süt ve şekeri sormayı unutma. | Open Subtitles | لا أريد أياً منهما, و لكن دائماً قدمي لضيوفكِ الحليب و السكر |
| Ama her zaman bir tezgâhtarı hayatta bırakıyorlar ki Mickey ve Mallory hikâyesini anlatsın diye. | Open Subtitles | لكن دائماً يتركا موظف المحل على قيدالحياة لكي يحكي قصة ميكي و موليري |
| Ona başaltmaya çalıştım Ama her zaman daha fazlası vardır bilirsiniz. | Open Subtitles | حاولت صب هذا عليه , لكن دائماً كان هناك المزيد أتعلمون ؟ |
| Herkesin değişik şeyler denemesi gerektiğine inanıyorum, Ama her zaman aynı şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | أريد أن أشعر مثل الجميع أحاول أن أفعل شىء مختلف لكن دائماً ما ينته الأمر و نحن نفعل الأمر ذاته |
| Bazen huzurlu Bazen acı Ama her zaman kaçınılmaz. | Open Subtitles | .. أحياناً بسلام و أحياناً بألم لكن دائماً محتوم |
| Ama her zaman aynı şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | لكن دائماً ما ينته الأمر و نحن نفعل الأمر ذاته |
| Ama her zaman evine gelirdi. Onu tekrar göreceğimi her zaman bilirdim. | Open Subtitles | لكن دائماً ما عاد للمنزل، وعلمتُ دائماً أنّني سأراه مجدداً. |
| Ama her zaman yedek lastiği olur. | Open Subtitles | لكن دائماً يحتفظ بإطار احتياطي |
| Ama her zaman bir çıkış vardır. | Open Subtitles | لكن دائماً هناك مخرج |
| Ama her zaman ya başka bir şehre gönderebileceğim ya da Nicolas Sarkozy ile tanıştırabileceğim kişilerle. | Open Subtitles | لكن دائماً مع أشخاص بإمكاني تحويلهم لمدينة أخرى أو تقديمهم لـ(نيكولاس ساركوزي) |
| Ama her zaman adalarına sahip çıktı. | Open Subtitles | لكن دائماً ما اهتم بالرجال |
| Çocuk sahibi olmayı çok istiyorduk Ama her zaman bir engel vardı. | Open Subtitles | ... أرادت ( دايان ) الإنجاب بشدة و كذلك أنا ... لكن دائماً كان هناك سبب للإنتظار |