| İyice garipleşmeye başladı ama teşekkürler, bowling salonunda çalışmaktan keyif alıyorum. | Open Subtitles | الأمور تتلخص بسرعة، لكن شكراً أنا أتمتع بالعمل في نادي البولينق |
| - Yönetim kurulunda yer almak istemiyorum. ama teşekkürler. - Peki. | Open Subtitles | ـ لا أريد الجلوس على الطاولة، لكن شكراً لك ـ حسناً |
| Gerçeklere inanıyorum öğütlere değil, ama teşekkürler. | Open Subtitles | أنا أسير وراء الحقائق لا الاقتراحات لكن شكراً لك |
| Bu durumda tam olarak ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ama teşekkür edebilirim, galiba. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أفعل بهذا بالتحديد لكن شكراً على ما أعتقد |
| Aslında, sadece temel kimya. ama teşekkür ederim, Jesse. | Open Subtitles | في الحقيقة، هذه اساسيات في الكيمياء، لكن شكراً لك,جسي. |
| Aslında eldiven takıyordum ama övgülerin için sağ ol. | Open Subtitles | في الواقع، كنت أرتدي قفازاً وقتها لكن شكراً |
| Şey, teşekkür ederim. Ne olduğunu bilmiyorum ama Yine de teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أعرف ما هذا لكن شكراً على أى حال |
| - Çok güzel ama teşekkürler baba. | Open Subtitles | نعم، جيد جداً، جيد جداً، أَبّ، لكن شكراً لكم |
| Bakım için ama teşekkürler, dostum. Bu bir şey ifade ediyor. | Open Subtitles | لكن شكراً لاهتمامك يا رجل هذا يعني الكثير |
| Aslında düşündüğümden daha iyiyim ama teşekkürler. | Open Subtitles | , في الحقيقة الأمر لا بأس به أكثر مما ظننت لكن شكراً |
| ben büyük kolleksiyonu tercih ederdim, ama teşekkürler. | Open Subtitles | مع أني افضل الشوكولاتة الذهبية لكن شكراً |
| Bunu söylediğime inanamıyorum ama teşekkürler Zuko. | Open Subtitles | لا أصدق أني أقول هذا و لكن شكراً لك يا زوكو |
| Ondan değil, parkmetreye koşup para atmam gerekti, ama teşekkürler. | Open Subtitles | اضطررتُ إلى الخروج لوضع أرباع .. أخرى في عدّاد المرأب لكن شكراً |
| "Alışveriş listemde cinsel taciz yoktu ama teşekkürler. | Open Subtitles | قائمة مشترياتي لم تتضمن ألفاظاً غير لائقة , لكن شكراً |
| Benim zaten borçlu olduğum bir büyücü hekimim var, ama teşekkürler. | Open Subtitles | فأنا عالق مسبقاً مع طبيبي الساحر لكن شكراً |
| Pisuar kokusu için potansiyel bir satış alanı değil ama teşekkürler. | Open Subtitles | ليس منفذٌ كبير لبيع معطّر المراحيض، لكن شكراً لك |
| ama teşekkür ederim. Beni önemsediğini bilmek çok harika. | Open Subtitles | كلاّ ، لكن شكراً لكَ، عظيمٌ أنّ أعلم أنّكَ تأبه لذلك. |
| Çocuğumun babası hayatımdan çıkmış olabilir birini okşamak yapacaklarımın başında gelmiyor ama teşekkür ederim. | Open Subtitles | والد طفلي قد يكون ذهب إلى الأبد ففعل هذا ليس في قائمة أولوياتي لكن شكراً لك |
| Bunun ne anlama geldiğinden emin değilim ama sağ ol. | Open Subtitles | حسناً أنا لست متأكدة ماذا يعني هذا بعد,لكن شكراً |
| Ben de öyle düşünmüştüm ama bu anı bozduğun için sağ ol. | Open Subtitles | إعتقدتُ هذا، لكن شكراً لتَخريب اللحظة يا أنسة خراب |
| Teşekkür ederim! öyle olmadığımı gerçekten biliyorum, fakat Yine de teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكِ، لكن لا أعلم حقاً إنني كذلك لكن شكراً لكِ بأي حال. |