"لكن عندها" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama sonra
• Ama o zaman
• ama sonradan
• Ama daha sonra
• fakat

Önce yapmacık geldi. Ama sonra...
بدا لي هذا بالبداية مزيفاً لكن عندها لا ادري

Ama sonra zamanım gelmemiş de, bira fabrikasına gönderilmişim.
لكن عندها أدركوا أنه لم يحن وقتي فأرجعوني الى هذا المصنع

Ama sonra uyanınca sevdiğiniz kişi hala ölüdür ve tekrar yas tutmanız gerekir.
لكن عندها تستيقِظ و الشخص الذي تُحبُه ما يزال ميتاً و عليكَ أن تحزَن من جديد

Bu insanları tanıdığını sanabilirsin, Ama sonra ardçıllar vurduğunda, sen zaten arazi olmuş oluyorsun.
قد تعتقدين بأنكِ تعرفين هؤلاء الأشخاص لكن عندها تكونين إبتعدتِ كثيراً قبل وصولكِ لهدفكِ

Ama o zaman tv seyredemem. Geldiğimde konuşabilirdin.
لكن عندها لن أستطيع مشاهدة التلفاز ألا ترين أنني مشغول بمشاهدته؟

Bir nefeste bunlardan daha karmaşık ve iğrenç 50 tanesini ezbere söyleyebilirim Ama sonra baban bana çok kızar.
و يمكنني التفوه بخمسين كلمة أخرى أكثر تعقيداً و اشمئزازاً لكن عندها سيغضب مني أبوك

Ama sonra sadece bana bulaşmamasını umuyordum.
لكن عندها كنت آمل فقط أن تتوقف عن الإعتداء علي

Planlarda değişiklik oldu. Sana söyleyecektim, Ama sonra hatırladım köstebek sensin!
حدث تغيير بالخطة ، كنت سأخبرك، لكن عندها تذكرت ..

Ama sonra, babam ortaya çıktı ve beni kahve içmeye davet etti.
لكن عندها, ظهر أبى ودعانى لتناول فنجال من القهوة.

Ama sonra, eve gelip kremalı tavuğu mantar ve şarapla pişirdim ve tam bir saadete erdim.
لكن عندها ذهبتُ للمنزل وأعددتُ الدجاج بالكريمة, الفطر والمنفذ. وقد كان نِعمةً تماماً.

Dünya sadece onun için döndüğünü düşünüyordu... Ama sonra, nasıl oldu bilmiyorum onu sevmeye başladım... ve bunu onu o gece görünce farkettim
كان يعتبر بانه افضل شخص لكن عندها لا اعرف كيف بدأت اعجب به عرفت هذا في تلك الليلة عندما

Başta inanmadım Ama sonra kayıp şeker makinesine çarptım.
بالأول لم أصدق ذلك لكن عندها سقطت على مكينة الحلوى آي ، آي ، آي

Ama sonra bana dünkü ufak seks mesajıyla ilgili eşek şakasını çektiniz.
و لكن عندها يجب عليك ان تضع فضيحةالرسائلالجنسيةالليلةالماضية.

Ama sonra gerçekten kötü birşey olur... ve biz de aslında ne olduğunu öğrenmek için acele ederiz...
لكن عندها يحصل شيء فظيع و نهرع لنتماسك أمام الأمر المهم فعلا

Ama sonra onun hetero olduğunu öğrendin. Ve ödeşmek istedin. Böylece mesela birine maske taktın.
بأن تنتقم منه، لكن عندها إكتشفت أنه مستقيم وأردت أن تسوي الأمور عندها، لذلك تضع قناعاً

Ve sonra geri yürüdüm, çünkü sorumlu davranmaya çalışıyordum Ama sonra unuttum şey...
وبعدها عدت ثانية لاني كنت المسؤل حسنا ؟ لكن عندها نسيت

Ama sonra onu giymeyi özledim ve tekrar yine giydim.
لكن عندها اشتقت إليه لذلك أرتديته من جديد

Bak, arkadaş olarak gideceğimizi söylediğimizi biliyorum, Ama sonra...
أنظري.. لقد تحدثنا بأن نبقى أصدقاء فقط لكن عندها

Belki, Ama o zaman gerçekten iki gücünü yapacak umut olacaktır.
ربما ، لكن عندها يجب حقاً أن تفكروا بقوة الإثنتان

Ama o zaman geldiğinde, çekeceğinden çok daha fazla acı çekmiş olacak, çünkü-- onun ölmesine izin vermeyerek bencillik yapmış olacaksınız.
لكن عندها, سيكون يعاني أكثر بكثيراً ممّا يجب, لأنكِ.. كنتِ أنانيّة جداً لعدم السّماح له بالرحيل..

Eşyaları almak için yola çıkmıştım ama sonradan fark ettim ayakkabı giymemişim.
كنت في طريقي إليك لأخذ الأثاث و لكن عندها استوعبت أنه ليس لدي حذاء

Ama daha sonra annenle konuşmana kulak misafiri oldum ve...
لكن عندها سمعتُ عن طريق الخطأ محادثتكِ مع والدتكِ، و...

Nancy bağı koparmak isteyebilir, fakat sonra endişelenecektir: "Ya önemli bir şeyi kaçırıyorsam?"
نانسي ربما تريد أن تقطع إتصالها لكن عندها ستقلق: ماذا لو فاتها شيء مهم؟