| Gece yarısı aradığım için kusura bakmayın ama aniden hepsi netleşti. | Open Subtitles | آسفة جدا للاتصال منتصف الليل، لكن فجأة كل شيء أصبح واضحا |
| Çok fazla hatırlamıyorum ama aniden birlikte olduk. | Open Subtitles | لا أتذكر الكثير، لكن.. فجأة.. أصبحنا مع بعضنا |
| ama birden yaklaşan ayak sesleri duydu. | Open Subtitles | لكن . فجأة لقد تنامى إلى سمعه أصوات و وقع خطوات قادمة |
| Ben aranızdaydım ama birden üstünüzdeydim ve buğdaylarınız önümde eğildi... | Open Subtitles | و لقد كنت بينكم و لكن فجأة أصبحت فوقكم و كل قمحكم سجد لي |
| Evet şu an öyle Ama sonra aniden telaşla koşup bağırmaya başlıyor ve diğer domuzları rahatsız ediyor. | Open Subtitles | فى الظاهر ، أجل لكن فجأة ، يركض مسرعاً كالمجنون ويقم بعض الخنازير الأخرى أتظن أن ذلك مرتبط بنوع من التوتر ؟ |
| Imhotep adına, Hiç ummazdım Ama bir anda özgür kaldım | Open Subtitles | وحق إمنحوتيب ، لم أتوقّع هذا لكن فجأة انحلت مشكلتي |
| Bir şey demediği için uyuyor sanmıştım. Ama birdenbire... | Open Subtitles | ظننت أنه نائم لإنه لم يقل شيئاً، لكن فجأة.. |
| Küçük bir kavgaydı ama aniden bir savaşa dönüştü. | Open Subtitles | انهم مجرد قلة لكن فجأة ، اصبحت معركة عادلة |
| - Katılırken çok heyecan verici gelir ama aniden yukarıdasındır, gitmeye hazırsındır ve "Bu bağıran kim?" diye düşünürsün. | Open Subtitles | كله يبدو جيدا عندما تسجلي لكن فجأة انتي بالاعلي جاهزة و تفكري , من الذي يصرخ؟ |
| Sürücü zamanında durabilmiş, ama aniden bisikletçi havaya uçmuş. | Open Subtitles | استطاعت السائقة التوقف في الوقت المناسب، لكن فجأة انفجر راكب الدراجة الهوائية |
| ama aniden gezegenimizi kurtarmak için bir şansımız oluyor. | Open Subtitles | لكن فجأة ربما أصبحت مهمة لإنقاذ كوكبنا |
| Ve artık "Bilmiyorum. O sayfaya ulaşamıyorum. Herhalde yoluma devam ederim." şeklinde işlemiyor ama aniden bir kolektif bilinç neyi engellendiğini ve sansürlendiğini buluyor. | TED | والأمر لم يعد فقط ،" لا أعرف. لم أستطيع الدخول هنا. أعتقد أن علي المضي،" لكن فجأة وعي جماعي حول ماذا تم حظره ومراقبته أصبح على الإنترنت. |
| ama birden, bu adamda, hasta bir adamın sanrılarını desteklemeye karar verdin. | Open Subtitles | لكن فجأة مع هذا الرجل قرّرتَ أن تشجّع أوهام شخص مريض |
| ama birden polis insanlara ateş etmeye başladı. | Open Subtitles | لكن فجأة أخذت الشرطة تطلق النار على الحشود |
| Birlikte yapalım istedim ama birden bana beş dakika bile ayıramaz oldu. | Open Subtitles | أردتُنا أن نفعله سويةً، لكن فجأة لم تستطع أن تُعطيني خمس دقائق من وقتها |
| Ama sonra arama farklı ülkelerden geliyormuş gibi oluyor. | Open Subtitles | لكن فجأة الإتصالات بدأت تحدد من بلدان مختلفة وأماكن مختلفة |
| İnsanların genellikle bir yönü görünür Ama sonra tamamen farklı biri oldukları ortaya çıkar. | Open Subtitles | الناس غالبا ما يظهرون بوجه واحد . لكن فجأة يتحولون إلى أشخاصا مختلفين تماما |
| Bu telefonun eski olduğunu düşünüyordum Ama bir anda en değerli eşyam oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الهاتف قديم لكن فجأة أصبح قيماً |
| Ama birdenbire kendimi her zamankinden iyi hissediyordum. | Open Subtitles | لكن فجأة شعرت بأنتى بأفضل حال. كانت حواسى حادة جدآ... |
| Anlatmak istediğim, Tanrım, bunu daha önce milyon kereler söyledim fakat aniden farkettim ki daha önce hiç bunu yaşamadım. | Open Subtitles | أقصد , يا إلهي , لقد قلت هذا مليون مرة قبلاً لكن فجأة إكتشفت أنني لم اكن أعنيها حقاً أبداً |
| 18 aydır ciddi bir iş piyasası yazısı yazmamış sonra birden bir bakıyorsun tam donanımlı bir suç hikâyesi yazıyor. | Open Subtitles | لم يملك قصة تجارة حقيقية منذ 18 شهراً لكن فجأة هو يلاحق قصة جريمة كاملة |