| Söz veremem Ama merak etme o iyi niyetli bir hayalettir. | Open Subtitles | لايمكنني أن أعدك حيال ذلك، لكن لا تقلقي إنه رجل صالح |
| Ama merak etme. Ona sıcak bir banyo yaptırıyorum. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي ، لقد وضعته في حمام ساخن جميل |
| - Çok büyük bir parti ama... ..merak etme, her şeyi ayarladım. | Open Subtitles | إنه حفل كبير لكن لا تقلقي فقد اهتممت بكل شيء |
| Eh seni uyardım,doğrular kontrol edilemiyor Ama endişelenme, granüller 24 saat içinde etkisini kaybeder. | Open Subtitles | حسناً لقد حذرتك، فالحقيقة قد تكون صعبة المراس لكن لا تقلقي فالرذاذ سيختفي بعد 24 ساعه |
| Her yer dolu Ama endişelenme. Açık havayı tercih ederim. | Open Subtitles | كلهم محجوزين لكن لا تقلقي فأنا أفضل الهواء الطلق |
| Ama endişelenmeyin, Owens-Corning cam elyaf yalıtım maddesi sayesinde cehennemde yanmayacak. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي , إنه لن يحترق في الجحيم وذلك بفضل الألياف الزجاجية لـ شركة أوينز كورنيغ |
| Ama üzülme, zira seni seven bir ağabeyin var ve sana her zaman göz kulak olacak. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي ، فلديك أخ كبير يحبك ودائماً سيعتني بك |
| Uyanamazlar. Daha değil. Ama merak etme. | Open Subtitles | لا يستطيعون الإستيقاظ ، ليس بعد ، لكن لا تقلقي ، سيكونون على ما يرام ، أعدكِ |
| Gerçekten seviyorum Ama merak etme. | Open Subtitles | بالفعل أنا أحبكِ. لكن لا تقلقي أنت لستِ نوعي المفضل |
| Evet, içme suyunu muhafaza etmeliyiz. Ama merak etme, kaynatma bakterileri öldürür. | Open Subtitles | نحتاج حفظ ماء عذب لكن لا تقلقي الغليان يقتل البكتيريا |
| Çorap çekmecesi, Ama merak etme. Kilitli bir metal kabindeyim. | Open Subtitles | أنها جارور الجوارب، لكن لا تقلقي أنا داخل غرفة معدنية مغلقة |
| Ama merak etme, başka dünyalardan bir yaratık çağıracak olursam kimi arayacağımı biliyorum. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي. إن قمتُ أبدًا باستحضار وحشٍ من عالم آخر، أعلم بمن أستعيذ. |
| Genelde saplanan cisimleri çıkarmayız Ama merak etme. | Open Subtitles | عادة لا نخرج الأدوات الغائرة في جسد المصاب في مكان الحدث، لكن لا تقلقي. |
| Ama endişelenme, onların burada olduğunu bile farketmeyeceksin. Çalışmak için buradayım. | Open Subtitles | و لكن لا تقلقي, على الرغم أنهم هنا و لكني هنا لكي أعمل |
| Sevgili Irena bir süreliğine buradan gitmem gerekebilir Ama endişelenme. | Open Subtitles | عزيزتي ايرينا قد اضطر الى ان أغيب لفترة لكن لا تقلقي |
| Ama endişelenme, saçmalamadın. Hepsi iyiydi, değil mi? | Open Subtitles | و لكن لا تقلقي ، لم تتلفظي بترهات لذا فكل شيء على ما يرام ، أليس كذلك؟ |
| Evet, bunun hakkında şarkı yazdım Ama endişelenme, bu single daha çıkmadı. | Open Subtitles | نعم,كتبت اغنيه عن ذلك لكن لا تقلقي انها لم تنشر بعد |
| Ama endişelenme. Seni eve zamanında bırakacağım. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي سأعيدك للمنزل في الوقت المناسب |
| Sarah, tatlım, mesajını daha şimdi aldım üzgünüm, Ama endişelenme. | Open Subtitles | سارة عزيزتي آسفة لأني لم أتلق رسالتك سابقا و لكن لا تقلقي |
| Ama endişelenmeyin. Her şey yolunda. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي كل شيء على ما يرام |
| Ama üzülme. Ben her zaman yanındayım. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي انتي دائم لديك اناا .. |
| Peki, ben artık gitmeliyim. Ama endişe etme. Her şeyi düzeltiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | حسنًا، يجب عليّ الإنطلاق، لكن لا تقلقي أنا أقوم بتسوية الأمور حسنًا؟ |
| Evet. Bayağı bir insan. Ama merak etmeyin. | Open Subtitles | نعم ، أخبرنا بضع ناس ، لكن لا تقلقي سنرسل معه إثنان من المرشدين |