| ama telsiz menzili dışında olmamızın imkan ve mümkünatı yok. | Open Subtitles | لكن من المستحيل هذا لقد كانوا خارج نطاق تغطية اللاسلكي |
| Dikişe ihtiyacı vardı ama hastaneye gidemezdi. | TED | هي بحاجة الى غرز لكن من المستحيل أن تذهب إِلى المستشفى |
| Bir tapınağa, hac için gidiyorlardı ama onları takip etmek neredeyse imkansızdı. | Open Subtitles | كان يحجون الى المعبد لكن من المستحيل ان تتبعهم |
| ama bu şarkıyı tamamen anlamanın bir yolu yok. | Open Subtitles | لكن, من المستحيل أن تفهم كامل تعقيد هذه الأغنيه |
| Seni yargılamıyorum, çünkü senin bir yenilikçi olduğunu düşünüyorum, ama buna kesinlikle hazır değilim. | Open Subtitles | لكن من المستحيل أن أكون مستعداً لأفعل هذا |
| Notlarından yine bahsedebilirim ama bence hepiniz artık, iş işten geçtiği konusunda hem fikiriz. | Open Subtitles | تعتقدون أنني سأتحدث عن درجاته لكن من المستحيل تعديلها الآن |
| Bir kadeh şarap içmiştim ama sarhoş olmam imkansız. | Open Subtitles | انا شربت كأس من النبيذ , لكن من المستحيل اني كنت ثملاً |
| Claymorelar onlarla savaşıyorlar, ama hepsini yok etmeleri mümkün değil! | Open Subtitles | بالرغم من أن الكلايمور يقاتلونهم لكن من المستحيل أن يتمكنوا من القضاء على هذا العدد منهم |
| Hayır, sizi burada beklerim... ama oraya yaklaşmam bile söz konusu olamaz. | Open Subtitles | لا، لا، لا سأنتظركم هنا في الخارج لكن من المستحيل أن أقترب من ذلك الشيئ |
| Yaptığım şey yanlış olabilir ama kimseyi öldürmedim. | Open Subtitles | ما فعلته قد يكون خاطئا، لكن من المستحيل أن أقوم بقتل شخص ما. |
| Girmek çok kolaydı ama yükselmek imkansızdı. | Open Subtitles | كان من السهل الدخول هناك لكن من المستحيل أن تذدهر |
| Bruce'un boktan bir müzik zevki vardı ama bu kadarı da abartı. | Open Subtitles | بروس كان ذوقه سيئاً بالموسيفى و لكن من المستحيل |
| Henüz denedin mi bilmiyorum ama, burada kesinlikle internete giremiyorsun. | Open Subtitles | لا أعرف إن تعبت بعد لكن من المستحيل الحصول على إنترنت هنا |
| ama artık benim için seninle arkadaş olmak imkansız bir şey. | Open Subtitles | لكن من المستحيل بالنسبه لي ان اكون مجرد صديقه لك بعد الأن |
| ama gerçekten siz mi aradınız bilemeyiz. | Open Subtitles | لكن من المستحيل علينا أن نعلم بأنك المتصلة الفعلية |
| ama kurban için düzgün tıbbi yardımı uygulamak imkansızdır. | Open Subtitles | لكن من المستحيل للضحية أن تحصل على رعاية طبية مناسبة |
| Bunu sen yaptın ama yapamazdın. | Open Subtitles | لقد فعلتَ ذلك لكن من المستحيل أنكَ قدرتَ على ذلك |
| ama yemek yerken aynı zamanda kitap tutmak imkansız bir şey. | Open Subtitles | لكن من المستحيل الإمساك بالكتاب والأكل في الوقت نفسه |
| Kaba davranmak istemem ama kazanmanıza imkan yok. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون قاسي لكن من المستحيل أنك سوف تفوزين |
| Karalama defterinde ne numaralar veya saçmalıklar var, umurumda değil Martha Stewart ama dışarıdan bir gücün, benim kaderimi kontrol ettiğine beni inandıramazsın. | Open Subtitles | و لكن من المستحيل أن تجعلني أؤمن بأنه هناك قوة خارجية تتحكم بقدري |