| Üniversiteye gitmek istedim Ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda | TED | أردت الذهاب الى الجامعة لكن والدي كان فقيرا كذلك عمي |
| Pes etmek isterdim Ama babam derdi ki "Dinle kızım, hayatında sahip olduğun herşeyi kaybedebilirsin. | TED | أريد أن أتوقف لكن والدي كان يقول : اصغي يا ابنتي تستطيعين أن تخسرين كل شيء في حياتك |
| Onu hastaneye götürmek istedim, Ama babam istemedi. | Open Subtitles | أردت الذهاب به إلى المشفى لكن والدي رفض ذلك |
| Ama babam kendi dairemi hak ettiğimi biliyordu. | Open Subtitles | لكن والدي قال بأني استحق أن اعيش في شقة خاصة لي |
| Beni özel okula göndermeye kararlıydılar fakat babam Vauxhall Motorda çalışıyordu. | TED | لقد قررا إرسالي الى مدرسة خاصة، لكن والدي يعمل في فوكسهول موتورز |
| Evet, ben de seni özledim. Ama babam, Beni anlamaz. | Open Subtitles | أنا افتقدك أيضا و لكن والدي أنت تعلم أنه لا يفهم |
| Gülebilirsiniz Ama babam "Neden ciğerlerinizi tütün dumanıyla kirletiyorsunuz? " derdi. | Open Subtitles | يمكنكم أن تضحكوا و لكن والدي قال لماذا تملأ رئتيك بدخان الشجائر ؟ |
| Hayır, tam değil. Ama babam üniversitedeki büyük böcek profesörlerindendi. | Open Subtitles | لا، ليس حقاً، لكن والدي كان عالم حشرات مهماً في الجامعة |
| Ama babam eylemlerinden haberi olmadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | لكن والدي يصر على أنه لا يعلم شيئا عن هذه الأنشطة |
| Başka birini kurtardı, Ama babam orada sıkıştı. | Open Subtitles | و قام بإنقاذ شخص آخـر لكن والدي أصبح محاصراً و لم يتمكن من الخروج |
| Ama babam daima onun geri dönmesini umdu. | Open Subtitles | لكن والدي كان يأمل دائماً بأنه سيعود للمنزل مجدداً |
| evet, Ama babam beyzbola odaklanmamı istiyor. | Open Subtitles | أجل لكن والدي يريدني أن أركز على البيسبول |
| Gaius'un gitmesini kimse istemiyor; Ama babam kararını verdi. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يذهب غايوس , و لكن والدي قد اتخذ قراره. |
| Ama babam hapiste, annem de uyuşturucu bağımlısı. | Open Subtitles | عليّ جعل وليّ أمر يوقع عليها , لكن والدي بالسجن |
| - Benim olmadı Ama babam sinir krizi geçirmişti. | Open Subtitles | لا شيء شخصياً ، و لكن والدي أصيب بإنهيار عصبي |
| Ama babam Federallerin parayı tuttuklarını söyledi. | Open Subtitles | لا أعرف. لكن والدي قال أن الفيدراليين يبقون فقط |
| Ama babam mescide gidiyor. Ya o sırada mescitde olursa? | Open Subtitles | و لكن والدي يذهب للمسجد ماذا لو كان في نفس المسجد ؟ |
| Bana kalsa bir sorun yok Ama babam tam anlamıyla arıza bir insandır. | Open Subtitles | لو كنتُ أنا المسؤولة، لن أمانع تماماً لكن والدي متشددٌ للغاية |
| Tüm umudum yakın bir yerde küçük bir evdi, fakat babam ve Elizabeth Bath'a gitmeye karar verdiler. | Open Subtitles | هل قررتي؟ أتامل السكن في منزل صغير بالقرب من هنا لكن والدي واليزبيث سيذهبان إلى باث |
| Evet, neden diye sorma ama ailem seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | حسنا لا تسألني لماذا لكن والدي يريدان ان يلتقيا بك |
| Olimpiyat şampiyonu bile olabilirdim. Ama babamın küçük bir problemi vardı. | Open Subtitles | كان يمكن أن أكون البطل, لكن والدي كانت لديه مشكلة صغير |
| Evet, ama annemler koridorun karşısında uyuyorlar. | Open Subtitles | أجل، لكن والدي في الأسفل نائمين |