"لك الغداء" - Translation from Arabic to Turkish

• sana yemek
• Sana öğle yemeği

sana yemek hazırlardım, ama ofisi aradım kimse açmadı.
كنت سأعد لك الغداء لكني إتصلت بالمكتب ولم يجيب احد

Sevgi dolu, destekleyici karın sana yemek getirdi.
إنها حبيبتك ، مساندتك زوجتك تجلب لك الغداء

Ve sonrasında, ofise uğrarım, sana yemek getiririm ve bilirsin işte, biraz yüzünü güldürürüm.
و بعد هذا ، سآتي إلى المكتب .. و أحضر لك الغداء ، و ، أنت تعلم

sana yemek getirmek için geldim, hepsi bu.
لقد أتيت لأحضر لك الغداء. ذلك كل ما في الأمر.

Sana öğle yemeği getirdim ama görünüşe göre sen tatlı yemişsin.
♪ لقد أشتريت لك الغداء لكن يبدو أنك بالفعل تنوالت التحلية

Tamam Dean sana yemek ve turta ikram ettiler.
حسنا دين لقد قدمو لك الغداء قدمو لك الفطيره

İlk fotoğraf çekimini onurlandırmak için sana yemek getirdim.
بمناسبة التقاط اول صورة لك فقد احضرت لك الغداء

Vinny, iki tane saç boyama randevum var ama eve gelip sana yemek hazırlayacağım tamam mı?
فيني لدي مقابلات عمل لكن ساعود للبيت و اعد لك الغداء

Hayatım sana yemek hazırladık.
عزيزي .. لقد جهزنا لك الغداء

En azından sana yemek ısmarlamama izin ver.
أقله، دعني أقدم لك الغداء.

sana yemek hazırlamamı mı istersin yoksa okulda bir şeyler mi alacaksın?
{\pos(200,220)}اتريدين أن احضر لك الغداء اليوم؟

sana yemek getirdim.
-أحضرت لك الغداء

Maggie sana yemek getirecek.
-طبعاً . (ماغي) ستجلب لك الغداء.

Granny's'den sana yemek getirdim.
أحضرت لك الغداء مِنْ مطعم (غراني)

sana yemek hazırladım.
صنعت لك الغداء

Sana öğle yemeği getirmiştim ve sen orada değildin işten atıldığını söylediler.
ذهبتُ للمصنع فكرتُ بأن أجلب لك الغداء لكنك لم تكن هناك .وقد قالوا بأنك ذهبت

Hadi ama, Sana öğle yemeği aldım. Dökül bakalım. Ne var ne yok?
هيا، أحضرت لك الغداء أطلعني على بعض المعلومات، ماذا هناك؟

Sana öğle yemeği getirdim.
أحضرت لك الغداء