"لك في" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin için
        
    • da sana
        
    • için sana
        
    • size
        
    • sana bir
        
    • sizin için
        
    • içinde
        
    • başına
        
    • 'de
        
    Böyle bir zamanda bu senin için iyi bir teselli olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون ذلك راحة حقيقية لك في مثل هذا الوقت.
    Özellikle senin için geçmiş zamanda yasal olmayan işler yapmışken. Open Subtitles بالأخص بعد أن قمت لك في الماضي بأعمال غير قانونية
    Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟
    Kansas Wesleyan'da sana bir yer bulmaya çalışırız. Open Subtitles وسنتدبر الأمر إن لم نستطع إيجاد بيت لك في كانساس ويسليان
    Babalar günü için sana aldığım bowling topu nerede biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف أين كرة البولينج التي اشتريتها لك في عيد الأب؟
    Yarınki son kahvaltınız için size biraz yiyecek getirdim efendim. Open Subtitles أحضرت لك بعض الطعام, سيدي لآخر إفطارٍ لك في الغد.
    Bir arkadaşım var... sana bir iş verebilir. Lobi işinde. Open Subtitles لدي صديق، قد يكون لديه عمل لك في عمل اللوبيات
    Alman imparatoru tarafından yönetilmek sizin için problem olur muydu? Open Subtitles هل ستكون مشكلة بالنسبة لك في أن يحكمك القيصر الألماني؟
    Hayır, parayı senin için bir yere bırakabilirim veya bir hesaba bağlarım. Open Subtitles لا، أنا سوف تتيح لك في مكان ما. أدفع لك على الحساب.
    Yani kapıyı böyle açmamız senin için sorun değil mi? Open Subtitles أوه, ليس مشكلة بالنسبة لك في فـتح البـــاب بهــــذه الطــــريقة؟
    Seni teseli edecekse söyleyim: Diğer öğretmenler senin için uğraştı. Open Subtitles إن كـان لك في هـذا عـزاء جميع المعلمين صوتوا لك
    Eminim ki senin için doğru kadın dışarıda bir yerlerdedir. Open Subtitles أنا متيقن من وجود امرأة مناسبة لك في مكان ما
    Bak, senin için yapabileceğim herhangi bir şey falan varsa... Open Subtitles حسنًا، اسمع، إن كان هناك أيّ شيء يمكنني فعله لك.. في أيّ وقت..
    Oğlunun evinde senin için bir yer olmaması ne hüzün verici birşey. Open Subtitles شيء حزين جداً عندما إبنك ليس له مكان لك في بيته
    Büyükbaba, Goa'da sana dükkan açma fikri Rahul'undu. Open Subtitles لقد كانت فكرة راهول بأن يفتح فرع لمحل لك في جوا
    Bu ilişkide senin olan senin olarak kalsın benim olanı da sana veriyorum. Open Subtitles يمكنك أن تحتفظ بما كان ملكا لك, في العلاقة لقد تخليت عما هو لي
    Benim sırrımı sakladığın için sana ne kadar minnettarım bilemezsin ve son günlerimi seninle ve çocuklarımla geçirmeme izin verdiğin için. Open Subtitles , كل شخص سينكسر وبعد ذلك عمدة البلده سيكون لديه . سجل الحسابات و النار الأغريقية , الآن ، يمكني أن أخفيه لك في مكان آخر
    Noel için sana ne alacağımı biliyorum. Open Subtitles الآن عرفت ماذا سأحظر لك في عيد رأس السنة
    Yüzbaşı Wenthworth bu notu Camden Place'e, size götürmemi istemişti. Open Subtitles كابتن وينتورث طلب مني إيصال هذه الرساله لك في كامدن
    Dünyanızda sizin için önemli olan şeyleri araştırın, ve bunun ardından dünyanızın takım yıldızlarının nasıl olduklarını görün. TED وتقوم بالبحث عن أشياء أكثر أهمية لك في عالمك، وحينها يمكنكم رؤية ما قد تكون عليه تلك الأساطير.
    Sevgilinle birlikte daire al iki ay içinde terk edip gitsin. Open Subtitles تشتري شقة مع حبيبك وبعد ذلك يترك لك في غضون شهرين.
    Hayır, Çin'de başına gelenlerle benim hiç bir ilgim yok oğlum. Open Subtitles لا , لاعلاقة لي بما حصل لك في الصين يا بني
    Yeryüzünde izin vereceğin her şeye cennette de izin verilecek. Open Subtitles ومهما تسمح له على الأرض يكون مسموح لك في الجنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more