| Tıraş aynası var diş fırçası, kürdan, tırnak makası ve törpüsü ve diş aynası var. | Open Subtitles | حصلت لنفسك على مرأة للحلاقة فرشاة أسنان، عودة للأسنان و مقص للأظافر و مبرد للأظافر |
| Kadın ve çocuğun kolundaki yaralarda da tırnak cilası vardı. | Open Subtitles | أنثى وهناك طلاء للأظافر في الخدوش على ذراعه |
| Tüy bakımı ve tırnak kesimi de yaptırabilir miyim diye soracağım. | Open Subtitles | لأرى إن كان بإمكاني أن أحصل على غسيل شعر وتقليم للأظافر عنده |
| Hapishanede manikür salonu yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك صالون للأظافر في السجن، أليس كذلك؟ |
| Kızım ilk kez manikür pedikür yaptıracak. | Open Subtitles | ابنتي هنا لتقوم بأول تجميل للأظافر |
| Senin yaptığın çarmıha gerilmekten çok kötü bir maniküre benziyor. | Open Subtitles | ما تمرّ به أقرب لتقليم سيّىء للأظافر منه للصلب |
| Benim köpeğim niye elbise giyiyor ve tırnakları niye pembe ojeli? | Open Subtitles | لماذا يرتدي كلبي فستان ويضع طلاء للأظافر ؟ |
| Bir yolunu bulursun. tırnak içini kontrol ettin mi? | Open Subtitles | أنت سوف تكتشفينها هل قمتي بعمل كشاطات للأظافر حتى الآن ؟ |
| Daha çok tırnak gibi. | Open Subtitles | تبدو أقرب للأظافر |
| Charlie, kadınların tırnak aciliyetleri olur. | Open Subtitles | تشارلي)، للنساء حالة طارئة للأظافر) |
| Kütüphane, bowling salonu, manikür salonu. | Open Subtitles | - مكتبة، صالة بولنغ، صالون للأظافر يمكن أن يكون أي شيء |
| Hadi bu kahpeye bir manikür verelim ve Vince'i arayalım. - İyi olur, evet. | Open Subtitles | لنمنح هذه الساقطة تدريماً للأظافر ونتصل بـ(فينس). |
| İyi bir manikür gibisi yoktur çaylak. | Open Subtitles | -لا شيئ يضاهي تدريما جيّدا للأظافر أيّها المبتدئ . -طوني) )... |
| Max, maniküre mi gitsek? | Open Subtitles | ماكس)، ربما علينا أن نحظى) بجلسة تجميل للأظافر |
| Sol elin birinci, ikinci ve üçüncü parmaklarının, sağ elin de ikinci ve üçüncü parmaklarının tırnakları sökülmüş. | Open Subtitles | إزالة قسرية للأظافر من الأصابع الثلاثة الأولى من اليد اليسرى... -والإصبعين التاني والثالث من اليد اليمنى . |