| Birisi nasıl böyle bir şey yapar, anlamıyorum. Çok sinir bozucu olmalı. | Open Subtitles | أجهل كيف يفعل أي أحد ذلك، لا بد أن ذلك مُجهد للأعصاب |
| Bu nedense ilk piyano yarışmasına katıldığım zamandan bile daha sinir bozucu. | Open Subtitles | هذا تحطيم للأعصاب أكثر مما كان عندما شاركت في منافسة البيانو الأولـى |
| Diyabet elinde ve karnında sinir hasarına neden olmuş olabilir ve- | Open Subtitles | السكري قد يكون تسبب بضرر للأعصاب في يده و أمعائه و |
| Ama birkaç yıl geçtikten sonra sanattan uzak kalamadığımı fark ettim ve titreme için bir nöroloğa gitmeye karar verdim ve öğrendim ki kalıcı sinir hasarına sahipmişim. | TED | و لكن بعد بضع سنين لم أستطع البقاء بعيداً عن الفن وقررت أن اذهب إلى طبيب أعصاب ليعاين الهزّة و اكتشف حينها أن لدي تلف دائم للأعصاب. |
| Sözde bir de Holt Nöro'da kalıyordun. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تظلي في مركز هولت للأعصاب |
| Aşırı dozda sinir sıvısı aldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه تناول جرعة زائدة من مقّوي للأعصاب. |
| Olabilecek en karmaşık ve sinir bozucu şartlar altında çalıştık. | Open Subtitles | لقد خضنا خلال أكثر المواقف تعقيدا وتدميرا للأعصاب |
| O saf sinir gazı. Onu silah ve benzeri şeylerde kullanabilirsin. | Open Subtitles | هذا غاز متعب للأعصاب يا رجل، يمكنك استخدامه ضد الأسلحه او ماشابه |
| Doğru. Aslında enfarktüs geçirmedim. Bir kasım ölmedi, sinir hasarı da yok. | Open Subtitles | صحيح، لم أصب بذبحة في ساقي أبداً لا عضلة ميتة، لا تدمير للأعصاب |
| Boru hattınızda Sentoks sinir gazı bulunuyor. | Open Subtitles | هناك غاز سنتوكس للأعصاب يسري في خط الأنابيب |
| Sentoks sinir gazını içeren plan... teröristleri ve Rusları kandırmak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | الخطة التي تتضمن غاز سنتوكس للأعصاب كان من المفترض أن تخدع الارهابيين الروس |
| Anormal büyümüş sinir hücre topluluğu hastanın bütün semptomlarının sebebi olabilir. | Open Subtitles | نمو غير طبيعي للأعصاب قد يسبب كلَّ أعراض المريضة |
| sinir edici olduğunu biliyorum, sadece doğru anladığımdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أعلم أنَّ الأمر مثيرٌ للأعصاب لكني فقط أريد أن أتأكّد من أنني أفهم |
| Bunun senin için sinir bozucu olabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن ذلك سيكون محبط ومرهق للأعصاب بالنسبة لك |
| sinir gazı değildi. Jet yağıydı. | Open Subtitles | لم يكن غاز للأعصاب بل وقود للطائرات النفاثة |
| Diğer hasta bakıcılar sinir bozucu olabilir. | Open Subtitles | قد يكونِ مثير للأعصاب على بعض الممرضات الأخريات. |
| İstihbaratımızın bize verdiği bilgiye göre yeni bir sinir gazı satmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | وفقّاً لمعلوماتنا، فهو حالياً يُرتب عملية بيع سموم للأعصاب جديدة |
| Bu sürecin ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyoruz gereksiz yere uzatmak da istemiyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن هذه العملية كانت مرهقة للأعصاب ولا نريد الإستعجال في ذلك وخصوصاً كما تعلمون |
| Üzgünüm amirim. Seni Holt Nöro'ya geri götürmemiz gerek. | Open Subtitles | وفّري حديثك يتحتّم علينا الرجوعِ إلى مركز هولت للأعصاب |
| - Pekala onu Holt Nöro'ya götürelim. | Open Subtitles | حسناً، لنقم بنقلها إلى مركز هولت للأعصاب |
| Dadım, tatlı bir çayın her zaman yıpranan Sinirlere iyi geldiğini söylerdi. | Open Subtitles | الجدة كانت دائماً تقول الشاي الحلو هو العلاج للأعصاب المتوترة |