| Ve şantaj yüzünden ölürse, kimse mutlu olmayacak- | Open Subtitles | و لن يكونوا سعداء إذا مات لأنه تعرض للإبتزاز |
| şantaj için kullanılan bir diskle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | أنا مهتمّ في قرص الحاسوب إحتواء المعلومات مستعمل للإبتزاز. |
| O şantaj... | Open Subtitles | لجريمة قتل نيسترو أوليفز لقد تعرضت للإبتزاز |
| Birinin aniden soğuması veya şantaja karşı, yerleşik bir sigorta poliçesi. | Open Subtitles | وثيقة التأمين الداخلية للإبتزاز فقط في حالة تراجع أحدهما |
| Yani, etkin liderlik düşünceniz şantaja başvurmak mı oluyor? | Open Subtitles | اذاً هل اللجوء للإبتزاز هو فكرتك عن القيادة المؤثرة؟ |
| Avrupalı sosyetik bir kokainmansan ve küçük bütçeli bilimkurgu filmin | Open Subtitles | أو إنّك مدمن مخدرات أوربي لديك والد الذي يتعرض للإبتزاز |
| Buraya kocamın basın tarafından uğradığı şantajla ilgili konuşmaya gelmedim. | Open Subtitles | لم أحضر للتحدث عن زوجي الذي يرفض أن يتعرض للإبتزاز من قبل الصحافة |
| Daha da kötüsü belki bana şantaj için komplo mu kurmuşsunuzdur? | Open Subtitles | أسوأ تهمة يمكن أن توجه إلي ، مؤامرة للإبتزاز |
| O fotoğrafları sadece şantaj yapmak için kullanacağımızda net olalım. | Open Subtitles | .. أتمنى أن نكون نحن الإثنان متفقان على أن تلك الصور للإبتزاز فقط |
| Onu duygusal bir şantaj aracı olarak kullanman bizi bir araya getirecek mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن إستغلاله للإبتزاز العاطفي سيبقينا مع بعض؟ |
| Ve hiçbirine şantaj şikâyeti gelmemiş ama düşünüyorum da ya tekrar şantaj yapmayı plânlıyorsa? | Open Subtitles | ولكن فكّرتُ ماذا لو أنّها تخطط للإبتزاز مجدداً؟ |
| Henüz şantaj yapılmamış birkaç yargıç kalmış demek. | Open Subtitles | يبدو أنّه ما يزال هناك قاضٍ أو قاضيان لم يتعرضا للإبتزاز بعد. |
| Coco'ya bir paparazi şantaj yapıyor. | Open Subtitles | كوكو تتعرض للإبتزاز من قبل مصور للمشاهير |
| şantaj yapmak için büyük bir şans. | Open Subtitles | يالها من فرصة للإبتزاز إنه لتصرف مشين |
| Borsadaki sahtekârlıklar ve şantaj alır başını gider. | Open Subtitles | الإمكانية للإبتزاز سيكون غير محدود. |
| Bree bu şantaja boyun eğemezsin. Bu doğru değil. | Open Subtitles | بري" ، لا يمكنكِ الإستسلام للإبتزاز" هذا ليس صائباً |
| Şimdi de kadını şantaja uğrasın diye ülkesine geri gönderiyoruz. | Open Subtitles | والآن نرسلها كي تكون عرضة للإبتزاز |
| şantaja gelince... | Open Subtitles | وبالنسبة للإبتزاز |
| Veya... Avrupalı sosyetik bir kokainmansan ve küçük bütçeli bilimkurgu filmin | Open Subtitles | أو إنّك مدمن مخدرات أوربي لديك والد الذي يتعرض للإبتزاز |
| Tüm bu av şantajla ilgiliydi. | Open Subtitles | كل هذا كان للإبتزاز |
| Gasp yüzünden zaten tutuklanacaksın. | Open Subtitles | لقد حصلنا عليك مسبقا للإبتزاز. |