| Afedersiniz. Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama siz Wyatt Earp olabilir misiniz? | Open Subtitles | آسف للإزعاج لكن هل أنت بأي حال وايت إيرب ؟ |
| Büyüfiks, Rahatsız ettiğim için bağışla. Bir ziyaretçin var | Open Subtitles | بانوراميكس ، اعذرني للإزعاج لكنّك عندك زائر |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Albay. Evet, teşekkürler. | Open Subtitles | آسف للإزعاج أيها الكولونيل نعم , شكراً لك |
| Tam bir baş belası ama dediğin gibi evde faydası oluyor. | Open Subtitles | إنه مسبب للإزعاج لكن كما قلتِ إنه مفيد في أعمال البيت |
| Tüm kütüphane sistemleri kalıcı olarak çevrimdışı. Bu rahatsızlıktan ötürü... | Open Subtitles | جميع أنظمة المكتبة غير متصلة عذرا للإزعاج |
| Şimdi, hepinize bir başka şeyi anlatmak istiyorum... ve verdiğimiz rahatsızlık için şimdiden özür dilerim. | Open Subtitles | الآن أود أن أخبركم جميعاً بشىء وأعتذر مقدماً للإزعاج |
| ! Seni Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim ama cüzdanımı bulamıyorum. | Open Subtitles | أنا آىسف حق للإزعاج ولكني لا أجد محفظتي |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Biri görüldü. | Open Subtitles | آسف للإزعاج لقد تمت رؤية ماتودين |
| Afedersiniz, Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Bay Nazatchov'la randevumuz var. | Open Subtitles | اعذرني, آسف للإزعاج ( لكن لدينا موعد مع السيد ( نازتشوف |
| Rahatsız ettiğim için kusura bakma dostum ama yine o arıyor. | Open Subtitles | آسف للإزعاج يا رجل، ولكنه يتصل مجددًا. |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama sizinle konuşmalıyım. Peki. | Open Subtitles | -آسف للإزعاج ولكن عليّ التحدث معك |
| - Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عفوا للإزعاج لك. |
| Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim Mösyö Le Comte. | Open Subtitles | آسف للإزعاج سيدي الكونت |
| Sizi Rahatsız ettiğim için kusuruma bakmayın, Bayan Shen ama az önce Dünya'dan güvenli bir ileti aldınız. | Open Subtitles | عذراً للإزعاج , السيدة (شين) ِ لَكنَّكِ إستلمتِ للتو إرسالاً آمناً مِنْ الأرض |
| - Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | - آسف للإزعاج - |
| Beni çaya davet etmeyeceksen, ben de bir baş belası gibi davranmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | حسناً, إذا لم تدّعينى لشرب الشاى سوف اجعل من نفسى مصدراً للإزعاج |
| Hayatında yeni bir sayfa açacak, kendini değiştirecek ve baş belası olduğu için özür dileyecekti. | Open Subtitles | وأرادت أن تعوّض عليّ وتعتذر لكونها مصدراً للإزعاج |
| Mahallenin her bir köşesini nasıl gezdiğine bakın; saha olmayan bir yerde futbol oynayan çocukların üstünden geçip onları bir baş belası olarak işaretleyip kaydediyor. | TED | وراقبناها كيف تسجل باستمرار جميع القاطنين في حيّنا، وكيف تسجل الأطفال الذين يلعبون الكرة في المنطقة المحظورة وتحددهم على أنهم مصدر للإزعاج قانونًا. |
| Yolculara verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. | Open Subtitles | نعتذرللركاب للإزعاج |
| Eminim Fred katilinin verdiği rahatsızlıktan üzgündür. | Open Subtitles | أنا واثق فريد آسف للإزعاج... - تسبب مقتله مطعمك. |
| Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن تعرضك للإزعاج |
| Verdiğim rahatsızlık için özür dilerim Albay. Evet. teşekkür ederim. | Open Subtitles | آسف للإزعاج أيها الكولونيل نعم , شكراً لك |
| Dün akşamki küçük rahatsızlık için özürlerimi kabul edin. İkinizin de bilmesini isterim, Bayan Guttman'ın durumu iyiye gidiyor. | Open Subtitles | إعتذاراتي للإزعاج ليلة أمس، لكن أودّكما أن تعلمان، أنّ السّيدة (جوتمان) ستكون بخير. |