| İyi tarafından bakarsak 35 yıl boyunca midesinin guruldayışını dinlemek zorunda kalmadınız. | Open Subtitles | على الجانب المشرق، لم تضطر للإستماع إلى صوت معدته لمدة 35 عاماً. |
| Bu eskileri dinlemek için çok ideal. | Open Subtitles | هذه مثالية للإستماع إلى الموضوعات القديمة |
| Bu eskileri dinlemek için çok ideal. | Open Subtitles | هذه مثالية للإستماع إلى الموضوعات القديمة |
| Bazılarını dinlemek için kaput takmak gerek. | Open Subtitles | ملابس غوتا واقية جنسية فقط للإستماع إلى البعض منه |
| Herkesi dinlemek istemeni anlıyorum ama dinleme cihazlarını nereye sakladığına dikkat et bundan sonra. | Open Subtitles | أفهم بأن لديك بعض الرغبة المنحرفة للإستماع إلى كل شخص لكن يجب أن تكون أكثر حذراً عندما تخفي حشراتك |
| - O çocuklar benim dersimi görmek için ödedi, 24 yaşındaki bir yüksek lisans öğrencisini dinlemek için değil. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفــال يدفعــون من أجل نيـل محاضرة، ليس للإستماع إلى طالب ما بعمــر الرابع والعشرين. |
| Ben de alamadığın için ne kadar pişman olduğunu dinlemek zorunda kalmam. | Open Subtitles | وحينها سأكون مضطر للإستماع إلى مقدار ندمك لعدم حصولك عليه. |
| Yiğit kaçışınızı dinlemek için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع للإستماع إلى طريقة هروبك الجريئة. |
| Ana menüye dönüp kaydedilmiş mesajlarınızı dinlemek için... | Open Subtitles | القائمة الرئيسية للإستماع إلى رسائلك المحفوظة |
| Hayır Jamie, Benim saçmalıklarımı dinlemek için burada değilsin. | Open Subtitles | لا ، جيمى ، أنت لست هُنا للإستماع إلى هرائى طوال اليوم |
| Ve Laennec, 'silindir' adını verdiği cihazı kullanarak çocuklarda gördüğü yöntemin, göğsü ya da karın bölgesini dinlemek için kullanılabilecek harika bir teknik olabileceğini düşünür. | TED | واعتقد لينيك بأن هذه ستكون طريقة رائعة للإستماع إلى الصدر أو البطن بإستخدام ما سماه بـ "الإسطوانة". |
| İnsanları dinlemek için onlar. | Open Subtitles | هم فقط هناك للإستماع إلى مشاكل الناس |
| Mesajlarınızı dinlemek için, bire basınız. | Open Subtitles | للإستماع إلى رسائلك ، اضغط الرقم واحد |
| Eichen Evi'nden plak dinlemek için mi kaçmış yani? | Open Subtitles | إذاً فقد هربت من مصحة "أيكين" حتى تعود للإستماع إلى جهاز تسجيل؟ |
| Scully'i dinlemek. | Open Subtitles | للإستماع إلى سكولي. |
| Buraya çalan grupları dinlemek için gelecekti zaten. | Open Subtitles | كانت ستظهر على أية حال للإستماع إلى (هوجمان باتن) |
| Umarım uyurlar.Hemşire Hitler'i dinlemek için Brackenhof'a gitti. | Open Subtitles | آمل أن يناموا ، فـجليستهم ذهبت إلى ( فرانكفورت ) للإستماع إلى خطاب هتلر |
| - Bunlari dinlemek zorunda degilim. | Open Subtitles | -لستُ بحاجة للإستماع إلى هذا . |