| kasırga için hazırlık yapacak kadar zaman bulmuşlar. | Open Subtitles | على الأقل يبدو مثل هم كان عندهم الوقت و حضور العقل للإستعداد للإعصار. |
| Belki de planları kasırga içindi. Tsunami daha erken geldi. | Open Subtitles | ربما الخطة كانت للإعصار بينما التسونامي جاء مبكراً |
| O yüzden, bütün bakanlıklardan kasırga konusunda neler yapabileceklerine dair birer öneri taslağı istiyorum. | Open Subtitles | أريد من كل قسم تحضير مسودة باقتراح ما يمكنهم فعله استجابة للإعصار |
| Dağıtımı için oyladım. Çünkü kasırga için hazır olduğumuzdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | صوتت لتفكيكه لأني أردت التأكد من استعدادنا للإعصار |
| Bu tartışmalar umulmadık ve oldukça şiddetli oluyordu, kasırga gibi. | Open Subtitles | "بدأ ذلك دون إنذار وبقوّة هائلة ليس معاكساً للإعصار" |
| # Geliyor işte, tişörtlü ve şortlu bir kasırga kendisi | Open Subtitles | # ترتدي قميصًا وسروالًا قصيرًا # # قولوا للإعصار أهلًا # |
| - kasırga ve sel yüzünden. | Open Subtitles | نتيجة للإعصار و الفيضان |
| kasırga yüzünden yolu boşaltıyorlar.. | Open Subtitles | إنّهم يوضحون الطرق للإعصار |
| kasırga geldi galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت للإعصار. |