Evim mülteci kampına dönmüş, karım kayıp, kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أصبح بيتي معسكراً للاجئين وزوجتي إختفت لاأحد بالبلدة يعرف أين هي |
Ama, BM'den tarafından düzenlenen mülteci kampındaki... ...sığınağı görünce çok şaşırdım. | TED | ولكن فوجئت حين نظرت إلى المأوى، ومخيم للاجئين الذي نظمته الأمم المتحدة. |
İşte o gün, dünyada en çok mülteci barındıran o küçük ülkeye, Lübnan'a katıldılar. | TED | في ذلك اليوم، انضمت العائلة إلى أكبر تجمع للاجئين في العالم، في بلد صغير مثل لبنان. |
Çoğu ev sahibi ülke, ekonomilerini aynı şekilde mültecilere açmıyor. | TED | معظم البلدان المضيفة لا تفتح اقتصاداتها للاجئين بنفس الطريقة. |
mültecilere bunu sağlasaydık büyük avantaj sağlanacaktı. | TED | إذا سمحنا للاجئين بالقيام بهذا فسيكون لذلك ايجابيات كبيرة |
Nansen Uluslararası mülteciler Ofisi, bu uygulanabilir stratejiyi tanımasıyla Nobel Barış Ödülü'nü aldı. | TED | والمكتب الدولي للاجئين حصل على جائزة نوبل للسلام تقديراً لهذ الاسترتيجية القابلة للتطبيق. |
Eğer özel derslerine katılıyorsanız, semtinizdeki devlet okuluna gidin veya yerel mülteci eğitim merkezine uğrayın. | TED | وإذا أردت التعليم في مدرسة ثانوية خاصة، اذهب الى مدرسة محلية بالولاية أو قم بزيارة لمركز تعليم محلي للاجئين. |
Onunla Nyarugusu mülteci kampında tanıştım. | TED | التقيته في مخيم نياروغوسو للاجئين في تنزانيا. |
o mülteci kampı, bu mülteci kampı, ailesine bir hava yolu bulmak için ve ülkeden ayrılmak için bir sene boyunca koşuşturdu. | TED | أخذ منها سنة كاملة، التنقل من مخيم للاجئين إلى آخر، لكي تصل إلى مقر هبوط الطائرات وذلك لنستطيع السفر خارج البلاد. |
Yollarda oluşan uzun mülteci kuyrukları beş yıl önceki Fransızların ve Belçikalıların hâlini andırıyordu. | Open Subtitles | المشاهد التى أعادت للأذهان مشاهد الطوابير الطويلة للاجئين الفرنسيين والبلجيك من خمس سنوات خلت |
Kurtulmuştum. İsveç'teki bir mülteci kampındaydım. | Open Subtitles | كنت أحيا في أمان في السويد في معسكرٍ للاجئين |
O mülteci kampı senin bu benim dolaştım durdum. | Open Subtitles | . ذهبت من مخيم للاجئين الي مخيم اخر باقصي اسطاعتي |
mülteci kampına tıkılmıştık, mahkumlar gibi. | Open Subtitles | لقد كانت عائلتنا في مخيم للاجئين ولم يكن هنالك فرق كبير بينه وبين السجن |
mülteci kampında seninle aynı soyada sahip bir kadın vardı. | Open Subtitles | وكانت توجد أمرأة بنفس الاسم الاخير في معسكر للاجئين |
Süper modellerle dolu bir mülteci kampı falan mı buldu? | Open Subtitles | هل عثرت على مخيم للاجئين به عارضات أزياء؟ |
Son zamanlarda mültecilere ilaç ve yiyecek götürüyor. | Open Subtitles | يعمل في فريق الإغاثة الدولية، يلقي الطعام .والأدوية للاجئين بشكل رئيسي |
Her salı ve perşembe Rus mültecilere çay veriyorum. | Open Subtitles | أنا أقدم الشاي للاجئين الروس كل ثلاثاء وخميس. |
Son zamanlarda mültecilere ilaç ve yiyecek götürüyor. | Open Subtitles | يعمل في فريق الإغاثة الدولية، يلقي الطعام والأدوية للاجئين بشكل رئيسي. |
Civardaki tüm mülteciler herkes tepeye tırmansın! | Open Subtitles | لقرويّين كانيبو للاجئين الذين يعيشون هنا. الجميع يجب أن يتسلّق التلّ |
Hollandalı Birleşmiş Milletler güçleri mülteciler için güvenli bölge yarattılar. | Open Subtitles | قوات الأمم المتحدة الهولندية أعدت مآوي للاجئين |
Neruda, Mültecilerin İspanya'dan Şili'ye naklini sağlayarak 2 bin kişinin hayatını kurtardı. | TED | نظّم نيرودا إخلاء للاجئين من إسبانيا إلى تشيلي، منقذاً حياة 2000 شخص. |