| Marketin yakınlarında iki şişe yanıcı madde bulduk ve bazı yanmış bez parçaları. | Open Subtitles | فلقد وجدوا قرب المخزن زجاجتين تحتويان على مواد قابلة للاشتعال وبعض الخرق المحترقة |
| Anlayacağınız, soğutucuların ilk zamanlarında propan ve amonyak gibi zehirli ve yanıcı kimyasallar kullanılıyordu. | TED | أنت تعلم، من الأيام الأولى للتبريد استخدموا للبرادات مواداً كيميائية سامة وقابلة للاشتعال كالأمونيا وغاز البروبين. |
| Yeni yayınlanan iki araştırmaya göre yeni yapılmakta olan bütün konutların %60'dan fazlası bu yanıcı ve tehlikeli karışımın içine yapılıyor. | TED | دراستان نشرتا مؤخراً تخبراننا أن أكثر من 60 بالمئة من السكن الجديد يبنى في هذه الفوضى الخطيرة القابلة للاشتعال |
| Doğal ipliklere göre daha ucuzdurlar, alev almaya daha uygundurlar. | Open Subtitles | انهم أقل تكلفة وأكثر بكثير قابلية للاشتعال من الألياف الطبيعية |
| Bütün yanıcı eşyaları pencereden uzağa çekin. | Open Subtitles | انقل المواد القابلة للاشتعال بعيداً عن النوافذ |
| Eğer zemin suyu kirliyse veya arsenikliyse, ya da arsenik gazı bir çeşit yanıcı karışım yarattıysa. | Open Subtitles | ولو أن المياه الجوفية ملوثة, فإن الزرنيخ أو غازاته يمكن أن تكون مزيج قابل للاشتعال. |
| -Bettie, sensötlere göre, atmosferde yanıcı var. Ne kadar kötü? | Open Subtitles | تلتقط حساساتي جواً قابلاً للاشتعال, ما مدى سوئه؟ |
| Kanda yanıcı madde olup olmadığına bakmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اتاكد اذا كان هناك مركبات قابلة للاشتعال في الدم |
| Lütfen tüm yanıcı maddeleri güvenli bir yere götürün. | Open Subtitles | الرجاء ابعاد المواد القابلة للاشتعال إلى أماكن آمنة |
| Lütfen tüm yanıcı maddeleri güvenli bir yere götürün. | Open Subtitles | الرجاء ابعاد المواد القابلة للاشتعال إلى أماكن آمنة |
| Betty, spektral alıcılarım atmosferde yanıcı özellikler tespit ediyor. - Ne seviyede? | Open Subtitles | تلتقط حساساتي جواً قابلاً للاشتعال, ما مدى سوئه؟ |
| Bir adım daha atarsanız, sonik cihazım bu yanıcı alkolü üç katına çıkartır. | Open Subtitles | خطوة واحدة ، وسيقوم جاهزي بزيادة قابلية هذا الكحول للاشتعال |
| Ama alt tarafa yanıcı madde koyarsan patlar. | Open Subtitles | وتضع أي شيءٍ قابل للاشتعال في الطرف قاذف البطاطا |
| İnşaat alanında bir sürü yanıcı madde olur. | Open Subtitles | هناك الكثير من المواد المذيبة القابلة للاشتعال تُستخدم في البناء. |
| Şişede yanıcı bir madde olup olmadığından emin değiliz. | Open Subtitles | لسـنا متأكدين من أن العبوة كانت تحوي مواد قابلة للاشتعال |
| Otların, onları özellikle yanıcı yapan onlara özgü özellikleri evrimleşmişti. | Open Subtitles | طورت الأعشاب خصائص فريدة من نوعها التي جعلتها و بصورة خاصة قابلة للاشتعال. |
| Son baktığımda bunlar yanıcı maddelerdi, öyle değil mi? | Open Subtitles | أخر مرة تحققت منهم كانو قابلين للاشتعال أليس كذلك؟ |
| alev aldığını ve patlamaya sebep olduğunu... | Open Subtitles | سبب تسرب للوقود القابل للاشتعال شرارة في الوقود |