| Aynı zamanda Internet'in küresel doğasını kendi avantajlarına kullanıyorlar. | TED | هم ايضا يستخدمون الطبيعة العالمية للانترنت لمصلحتهم |
| Bana göre, İnternet'in bu derece yaygınlaşabilmesi ancak enerji dostu anlayışla gerçekleşebilir. | TED | من وجهة نظري مثل هذه الاضافة للانترنت يمكن فقط ان تعمل اذا لم تحمل بطاقة زائدة |
| Umuyoruz ki dijital eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına ve ayrıca milyarlarca cihazın İnternet'e bağlanmasına katkımız olacaktır. | TED | ونامل بان نكون ساهمنا في سد الفجوة الرقمية وايضا ساهمنا بايصال مليارات من الاجهزة للانترنت |
| Ve kablosuzu da fişten çektik ki internete bağlanmasın. | Open Subtitles | و قمت بإزالة الويفي لكي لا تستطيع الولوج للانترنت |
| Kredi kartı kullanmayı ve internete bel bağlamayı reddettim diye. | Open Subtitles | لانني رفضت استخدام البطاقات التسليفية او الدخول للانترنت |
| Tek umudumuz şu internete bir şeyler olması. | Open Subtitles | في الجرائد الجرائد الاقتصادية املنا الوحيد هو ان يحصل شيئ ما للانترنت |
| İnternet geçmişini izlemeyi imkansız kılan gri kutu proxy sunucu kullanıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه يستعمل برنامج لتغيير مخدمات البروكسي ذلك يجعل تعقب تاريخ تصفحه للانترنت مستحيل هل يمكنني مساعدتك؟ |
| İnternet'e bağlanıp üyeliğimi uzatmamı söylüyor. | Open Subtitles | إنه يريد مني الذهاب للانترنت لتجديد أشتراكي |
| Bu büyük gemi okyanus dibine telefon ve internet için kablo döşüyor. | Open Subtitles | هذه إحدى السفن الكبرى التي تضع في قعر المحيط كبلات للهاتف أو للانترنت |
| Oradaki askerlerin internet erişimi yok. Genellikle de sakin ve ilgisiz tipler. | Open Subtitles | الجنود هناك ليس لديهم أي ولوج للانترنت ولا حتى قائمة بالمطلوبين |
| Bir internet ekonomisti bana bunun, Google'ın Justine'nin mahvedilişinden 120.000 ila 468.000 dolar arasında para kazandığı anlamına geldiğini söyledi, buna karşılık utandırmayı gerçekleştirenlerimiz ise, hiçbir şey almadı. | TED | كما أخبرني خبير إقتصادي للانترنت بأن جوجل جنى ما بين 120.000 دولار و468.000 دولار من محاولة تدمير جوستين، في حين من يكتب الفضح لم نصل لشيء. |
| Çünkü insanlar üzücü bir şekilde internet geçmişleri ile kolayca tahmin edilebilir. | Open Subtitles | إحدى الرياضات الشعبية - ولأن الناس يمكن التنبؤ بهم بشكل مؤلم في تصفحهم للانترنت |
| Pensilvanya kuzey caddesinde bir internet kafedeler. | Open Subtitles | في مقهى للانترنت في الشارع الشمالي "بنسلفانيا". |
| Bir İnternet kafe var şehrin hemen dışında. | Open Subtitles | هُـناك مقهى للانترنت خارج المدينة |
| Pensilvanya kuzey caddesinde bir internet kafedeler. | Open Subtitles | ."في مقهى للانترنت في "بنسلفانيا .الشارع الشمالي |
| Kesinlikle. İnternete bakmanızı istemiyoruz. | Open Subtitles | بالظبط لا نريدكم أن تذهبوا للانترنت |
| İnternete girip göz atın derim. | TED | اذهبوا للانترنت وابحثوا عن |
| İstediğim şeyi biliyorsam, internete girerim ve en iyi fiyattan alırım. | Open Subtitles | اعرف مأريد واذهب للانترنت |
| Böyle şeyler hep internete düşmekle son bulur. | Open Subtitles | هذه الامور مآلها للانترنت |