| Pek Katolik sayılmaz. Ama güzel bir karşılama müziğidir ve Hıristiyandır. | Open Subtitles | انها ليست كاثوليكية لكن الأغنية للترحيب وهذا أمرا مسيحيا |
| Bu ev, bölgenin yeni yerel karşılama tesisi olacak. | Open Subtitles | هذا البيت سيصبح ملتقى للترحيب لهذه المنطقة |
| Birkaç atış yaptıktan ve radyo istasyonunu ele geçirdikten sonra yüz binlerce vatandaş, bizi kurtarıcı olarak karşılamak için sokaklara döküldü. | TED | بعدما أطلقنا عدة طلقات نارية وسيطرنا على محطة الإذاعة، سارع مئات الآلاف من المواطنين إلى الشوارع للترحيب بنا كمحررين. |
| - Sizi karşılamak için yola çıkmışlardı. - Bu çok rahatlatıcı bay başkan. | Open Subtitles | لقد ركبوا جيادهم للترحيب بكم هذا مطمئن جدا ً سيدى العمدة |
| Çocuklar 'hoş geldin' ekibi kurmak istediler ama zaman var. | Open Subtitles | الزملاء أرادوا تشكيل لجنة للترحيب بك ولكن هذا سيتم لاحقاً |
| Birliklere, evinize hoşgeldiniz etkinliği düzenliyor. | Open Subtitles | إنه يستضيف حدثاً. للترحيب بالقوات العسكرية. |
| Eski bir "turist ağırlama merkezi". Tamamen tecrit edilmiş. | Open Subtitles | "مركز قديم للترحيب بالسيّاح، معزول كليّاً" |
| Çocuklar hoşgeldin komitesi hazırlamak istedi ama bu daha sonra. | Open Subtitles | الزملاء أرادوا تشكيل لجنة للترحيب بك ولكن هذا سيتم لاحقاً |
| Günlerden bir gün, Başkan Harry Truman seçim kampanyası için kasabaya geldi ve babam onu karşılama komisyonuna seçilmişti. | Open Subtitles | في احد السنين, زار بلدتنا الرئيس هاري .ترومان ضمن جولته الانتخابية و قد تم اختيار والدي للترحيب به. |
| Fudge için çalışıyor. teşekkürler, sayın müdür çok nazik bir karşılama. | Open Subtitles | شكرا لك ايها المدير على تلك الكلمات اللطيفة للترحيب |
| Teşekkürler millet. Çok ince bir karşılama oldu bu. | Open Subtitles | شكرا على ذلك يا شباب, هذه كانت أكثر طريقة حضارية للترحيب بي |
| - Tüm gün beklediğim sıcak karşılama. - Üzgünüm. | Open Subtitles | . يا للحسرة ، لقد كنت أنتظر طوال اليوم للترحيب . أعتذر |
| Barbara Jean geldikten sonra binlerce insan karşılamak için geldi. | Open Subtitles | آلاف الأشخاص قدموا للترحيب بها وقت وصولها |
| Vardığımızda işçiler bizi karşılamak için toplanmıştı. | Open Subtitles | عندما وصلنا, اجتمع العاملون للترحيب بنا. |
| Ünlü sosyal bilimci ve yazarı karşılamak için sesimizi yükseltelim, Deepa Narayan. | TED | لنرفع أصواتنا للترحيب بالعالِمة والمؤلفة الاجتماعية المشهورة "ديبا نارايان." |
| Burada, Bosna halkının büyük sevgisini ifade eden meşaleleri karşılamak için toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا للترحيب بالعصا "ومن خــلال شعب "البوسنة والهرسـك أرسل حبّهم إلى معلّمهم الأعظم |
| Çocuklar hoş geldin komitesi hazırlamak istedi ama bu daha sonra. | Open Subtitles | الزملاء أرادوا تشكيل لجنة للترحيب بك ولكن هذا سيتم لاحقاً |
| Havası pek temiz ve hoş. | Open Subtitles | الهواء يخف بسرعته وعذوبته للترحيب بحواسنا المرهفة |
| Saat 10'da ona hoş geldin demek için evine gittim. | Open Subtitles | كنت في بابه بنسبة 10: 00 للترحيب به المنزل في الاسلوب. |
| Afganistan'dan dönen birlikler için evinize hoşgeldiniz buluşmasına ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | يستضيف حشداً من القوات العسكرية للترحيب بهم للعودتهم للديار من "أفغانستان". |
| Eski bir "turist ağırlama merkezi". | Open Subtitles | مركز قديم للترحيب بالزوار |
| Tanrı Bacchus'a hoşgeldin demek için Yunan tarzı bir dans. | Open Subtitles | لقد رتبت شيئا ترفيهيا -رقصة بالازياء اليونانية للترحيب بالاله باخوس |
| Hanımefendi, misafirleri karşılamanın zamanı geldi. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسه، حان الوقت للترحيب بضيوفك. |
| Kabilemin yüce tanrılarından biri olan seni selamlamak için. | Open Subtitles | للترحيب بك .. من ألهة قبيلتنا العظيمه |