| Griffiths, sen ve kornetin yarın geceki eğlence hakkında karargâha rapor verin. | Open Subtitles | غريفتس , أنت وبوقك ستحضرون إلى قسم المقر العام ليلة غد للترفيه |
| Teknolojiyi eğlence, üretim ya da iletişim amacıyla kullanmanız fark etmez. | TED | ليس مهماً إن كنت تستخدم التكنولوجيا للترفيه للإنتاجية أو الاتصالات. |
| Bu çalışma yeri, fakirlerin eğlence mekanı olmaya başladı. | Open Subtitles | هذه الأصلاحيه أصبحت مكان للترفيه , بالنسبه للطبقه الفقيره |
| Ve sen hayatını insanları eğlendirmek için kendini kilitleyerek kazanıyorsun. | Open Subtitles | وأنت، تحبس نفسك للترفيه عن الناس من أجل لقمة العيش. |
| Oska Entertainment'ı kapatmak istemiyorsan, beni derhal ara! | Open Subtitles | اذا كنت لا تريد ان أقفل شركة اوساكا للترفيه.. فكلمني الان |
| - Bu zengin bir manyağın eğlencesi. | Open Subtitles | أجل إنها لعبة للترفيه عن بعض الأغنياء المجانين |
| Oğlumun doğum gününde çocukları eğlendirecek birini arıyorum. | Open Subtitles | انا ابحث عن شخص للترفيه عن الأولاد في حفلة عيد ميلاد ابني |
| Yani biliyorum bu bizim büyük film ve milkshake eğlence günümüz, ama...yüce tanrım, bu çok fazla milkshake. | Open Subtitles | أقصد , أعرف بأن ذلك جزءاً من يومنا للترفيه والسينما ومخفوق اللبن ولكن . يا إلهي , مخفوق اللبن هذا كثير |
| Yahudilerin tiyatro, sinema ve diğer eğlence yerlerine gitmeleri yasak. | Open Subtitles | حرم اليهود من زيارة المسارح السينمات وأماكن أخرى للترفيه |
| Kendime ev eğlence sistemi aldım, sekiz hoparlör, ve bir receiver, hepsi 1000$. | Open Subtitles | اشتريتُ لي نظام المسرح للترفيه المنزلي ثمانية مكبرات صوتية و جهاز استقبال مقابل ألف دولار فقط |
| Spor ve eğlence olsun diye, toplumdaki en zayıfı yakalayıp, onu maskara edip gülersek neye dönüşmüş oluruz? | Open Subtitles | ماذا اصبحنا عندما نجعل من الضعيف في مجتمعنا اضحوكه للترفيه |
| Buralarda umabileceğin en iyi eğlence. | Open Subtitles | انها افضل وسيلة للترفيه يمكن أن تجديها هنا |
| Daha önce edindiğimiz bilgiyi de dahil edersek çocuğu kaçıran şahsın geniş hazneli bir dondurucusu var ve eğlence mekanı işletiyor. | Open Subtitles | يمكننا التضييق من الحقائق التي نجمعها بأن الخاطف يمتلك مكاناً كبيراً للتجميع ويدير موقعاً للترفيه كذلك |
| İstihbarat bunu eğlence için yaptığımızı anlayacaktır. | Open Subtitles | المخابرات الوطنية ستفهم بأنّنا عملنا ذلك للترفيه. |
| Cellat gelene kadar seni eğlendirmek için burada değilim. | Open Subtitles | هنرى ، انا لست هنا للترفيه عنك قبل ان ياتى موعد الاعدام |
| Gelenleri eğlendirmek amacıyla bir tür parti verilmiş durumda which was designed -to entertain them, | Open Subtitles | ولقد تمت تحيتهم عن طريق حفلة خاصة والتي تم احياؤها خصيصا للترفيه عنهم |
| Bir çok şey yaptım, ama en çok gurur duyduğum gönüllü olarak askerleri eğlendirmek oldu. | Open Subtitles | لقد قمت بالقيام بالعديد من الأشياء ولكن أكثر ما أفخر به هو عندما تطوعت للترفيه عن الجنود |
| Babası, Avrupa dövüş ajansı Roma Entertainment ile ringlere geri dönme konusunda görüşüyordu. | Open Subtitles | حيث كان أبوها يتفاوض حول نزال يعود به للحلبه مع منظمي النزالات الأوربيه روما للترفيه |
| EJ Entertainment da ne oluyor lan? | Open Subtitles | هناأيضاً،" إيجيللترفيه" ماذا بحق الجحيم تكون "إي جي للترفيه" ؟ |
| Gündem eğlencesi için benden bahsetmeden önce en azından bana danışırsınız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يمكنك إستشارتي قبل إستخدام إسمي الرائع للترفيه الشعبي. |
| İmparatorluk Ordusunun burada olma sebebi kendilerini eğlendirecek birkaç kadını ödünç almak. | Open Subtitles | في الحقيقة الجيش الإمبراطوري هنا ليستعير بعض النساء للترفيه |
| Umarım sorun olmaz, eğlenmek için başka bi yol istemiyorum | Open Subtitles | وحتى ان لم تكن, سنجد طريقة اخرى للترفيه عن انفسنا |
| Radyo dalgalarını kafa karıştırıcı aptal eğlencelerle kirletmekten sorumluyum. | Open Subtitles | ... أنا المسؤل عن تلويث موجات الهواء . بالأفكار التافهة , للترفيه |
| Seni neşelendirecek bir şeye ihtiyacın var. Sana ayakkabı almama ne dersin? | Open Subtitles | فأنتِ تحتاجين للترفيه قليلاً ألا ترغبين بأحذية جديدة؟ |