| Demek Dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية. |
| Demek Dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية. |
| eğlenmek için, köpeklerle çocukları aynı yere kaparlar et için savaşmalarını izlerlerdi. | Open Subtitles | للتسلية رموا الأطفال إلى الحفر مع الكلاب الجائعة ليتصارعوا من أجل اللحم |
| eğlenmek için bazen kadınları ayak bileklerinden buraya bağlayıp onlara tecavüz ediyorlar. | Open Subtitles | أحيانا للتسلية يكبلون النساء من أرسغ الأقدام لإغتصابهم |
| Birbirlerinin kıyafetlerini eğlence olsun diye giymekten bir adım uzaktalar. | Open Subtitles | يبقى لهم يوم وكل منهم يلبس ملابس الآخر فقط للتسلية |
| Bizim yaygaradan çok daha eğlenceli özel bir ödülümüz var. | Open Subtitles | لدينا له مكافأة سخيه والذي تستخدم للتسلية به بطريقة صاخبه |
| Ne eğitim ne de zevk için İlgilendiğim bir konu alanı olduğunu söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | ليس أمراً دخلته كمجال للدراسة سواء للعمل أو للتسلية |
| Akşamki eğlenceye kalıyorsun... değil mi, Cordell? | Open Subtitles | انت ستبقى معنا هذا المساء للتسلية ماذا عن كورديل؟ |
| Ama Amerika'nın ilan panolarından daha iyi bir eğlence kaynağı olabilir mi? | Open Subtitles | لكن هل هناك مصدر أفضل للتسلية من اللوحات الإعلانية في أمريكا؟ |
| Güvenlik için keşişleri diktik kapıya eğlence için de çaresiz mülteci kızlarını kullanıyoruz. | Open Subtitles | لقد حصل تراجع للرهبان بمعالجة الأمن والفتيات اللاجئات اليائسات للتسلية. |
| Ve burada da ,yemek odamız var. eğlence için mükemmeldir. | Open Subtitles | وهنا، عندنا غرفة الطعام إنّها مثالية للتسلية |
| Bunu geçinmek için yapmıyorum, eğlence için yapıyorum. | Open Subtitles | لا أعمل هذا لأكسب عيشي بل للتسلية ليس إلا |
| Sanki, eğitimimin sadece eğlence için olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | كأنه يريد أن يقول أن دراستي كلها كانت للتسلية فقط |
| Evet, bir düzine kamyoncu eğlence için insanları ölümüne dövüştürüyor. | Open Subtitles | نعم دزينة من سائقي الشاحنات يجعلون الناس تتقاتل حتى الموت للتسلية |
| Evet, bu çocuklar eğlenmek için, sokaktaki insanları ölesiye dövüyorlar! | Open Subtitles | أجل هؤلاء الأطفال يضربون شخص في الشوارع للتسلية |
| Kuzey Dakota'da eğlenmek için yaptıkları şey bu mu? | Open Subtitles | هذه الطريقة التي يقومون بها للتسلية هنا في دكوتا الشمالية؟ |
| eğlenmek için bunu mu yaparsın yani? İnsanların izini sürmek? | Open Subtitles | إذا, هذا ما تفعلينه للتسلية, تتقفين أثر الناس؟ |
| Ve bunlar da "Madlibler". Sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | و هذه قصص أطفال إنها للتسلية فقط |
| Biraz eğlenmek için yapmıştım. | Open Subtitles | إضافة إلى أن كل هذا كان للتسلية. |
| Sadece eğlence olsun diye, ortalama IQ seviyesini ölçtük.Bil bakalım kaç? | Open Subtitles | للتسلية فقط، حسبنا معدل حاصل الذكاء هنا. إحزر كم هو. |
| Birbirlerinin kıyafetlerini eğlence olsun diye giymekten bir adım uzaktalar. | Open Subtitles | انهم يتبادلون النكات يبقى لهم يوم وكل منهم يلبس ملابس الآخر فقط للتسلية |
| Barbie'nin de müthiş bir arabası var, 8 yaşında çocuklar araba sürüyor mu? eğlenceli oyuncaklar işte. | Open Subtitles | باربي لديها سيارة الاحلام ،لكنك لاترى اطفال في سن الثامنة يقودون السيارات ،انها للتسلية |
| Artık sadece zevk için yanında götürdüğün basit bir yolcu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | - لا أريد أن أكون راكبة فقط بعد الآن شخصٌ ما تأخذه للتسلية فقط |
| Son senendesin, biraz da eğlenceye vakit ayırman lazım. | Open Subtitles | بربّك، إنها سنتك الأخيرة بالثانوية عليك توفير بعض الوقت للتسلية |
| Bu kizimizin düğünü için bir eğlence sadece. | Open Subtitles | إنها فقط للتسلية في حفل زفاف ابنتنا |