| Tekerli laboratuvarınızı tamir ettim hepsi 750 dolar. | Open Subtitles | لقد أصحلت شاحنتك المخبرية هنا الـ750 تكلفةً للتصليح |
| Açıkçası tamir edilemeyecek şekilde arızalısın. | Open Subtitles | من الواضح أنك نسخة بها عيوب غير قابلة للتصليح |
| Lunaparktan kaybolan insanlar tamir için kullanılan yedek parçalardı. | Open Subtitles | الأناس الذين اختفوا في المتنزه كانوا قطعا احتياطية تستعمل للتصليح |
| Bir de, kapınızın tamire ihtiyacı var. | Open Subtitles | شيءٌ أخر ، لاحّظتُ بأن بابَك بحاجةً للتصليح |
| Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ الجبهاتَ العلياَ متضرّرة، غير قابل للتصليح عملياً، بسبب طحني الثابتِ خلال السَنَوات الثلاث الماضية. |
| Onarım isteyen eşyalarla birlikte merdiven altındaki dolaba kaldırıldı. | Open Subtitles | لقد وضعوها فى الخزانه تحت السلم مع الأشياء التى تحتاج للتصليح |
| Onu hemen tamirciye götür, kontrol etsinler. | Open Subtitles | خذيها فورا للتصليح وأمريهم بفحص الخراطيم |
| Her perşembe aynı saatte burada buluşup, ve nerenin tamir edilmesi gerektiğini konuşuruz. | Open Subtitles | سنلتقي هُنا في كُل يوم خميسوبنفسالوقت.. وسنتكلم بشأن الأقسام التي بحاجة للتصليح. ـ حسناً ـ حسناً |
| Benim de tamir edilecek çok şeyim olduğundan, belki bu bir işime yarar, dedim. | Open Subtitles | و رأى أن لدي العديد من الأشياء تحتاج للتصليح ظننت, قد يجدي الأمر نفعاً |
| Patlama! tamir etmek haftalar sürecek. | Open Subtitles | تدمرت هذا سيأخذ أسابيع للتصليح |
| Patlama! tamir etmek haftalar sürecek. | Open Subtitles | تدمرت هذا سيأخذ أسابيع للتصليح |
| Aletler tamir edilemez durumda. | Open Subtitles | الأجهزة تضررت وغير قابلة للتصليح |
| - Son 24 saat içinde tamir edilmesi için laptop getiren oldu mu? | Open Subtitles | هل جلب احدما حاسب محمول للتصليح -في خلال الـ24 ساعة الماضي؟ |
| - Hayır. Bu, tamir edilemez olabilir. | Open Subtitles | لا, هذه قدْ تكون غير قابلة للتصليح |
| Sadece tamir için getirmişlerdi. | Open Subtitles | لقد كانت هنا فقط للتصليح فهمت! |
| Şimdi Emmett'ın tamir dükkanına, Emmett'i tamir etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | ماذا؟ والآن سأذهب إلى ورشة (إيميت) للتصليح لأتولى أمره. |
| tamire gönderiyorlar. | Open Subtitles | سيقومون بارسال الجهاز للتصليح. |
| Radyoyu tamire götürdü. | Open Subtitles | لقد أخذ الراديو للتصليح |
| Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ الجبهات العليا متضررة غير قابلة للتصليح عمليا بسبب إجتهادي الثابت خلال السنوات الثلاث الماضية |
| Onarım, kurtarma ve yardım için. | Open Subtitles | للتصليح, الإنقاذ والمساعدة |
| Ayakkabılarını tamirciye götürmüştüm. | Open Subtitles | جعلني آخذ حذاءاً للتصليح. |
| Burası eski bir ev. Bir çok şeyin onarılması lazım. | Open Subtitles | حسناً، إنه منزل قديم والعديد من الأشياء تحتاج للتصليح |