| Bu kötü ahmaklar, katliamdan alıyorlar, Değişmeye adapte olamıyorlar. | Open Subtitles | جماعة من الحمقى الذي عمى طغيانهم بصيرتهم بسبب استمتاعهم لإبادة أهل القرى , فأصبحوا لا يتكيفون للتغير |
| Değişmeye hazırım. Bak, artık aşk şarkıları bile söylüyorum. | Open Subtitles | أنا مستعده للتغير, أنظر قمت بغناء أغنيه عن الحب |
| O zaman, kısmetimizdeki bu ani değişiklik için kimi suçlayalım? | Open Subtitles | من يجب علي أن اقوم بلومه للتغير المفاجئ الحاصل لثروتتا؟ |
| Hadi ama Tom' a söyle değişiklik olsun diye onu sinemaya götürebilir. | Open Subtitles | هيا .. أخبرى توم انه يستطيع ان يأخذها للسينما مره للتغير انه دوره على العموم |
| Bu Değişime açık olmaktan fazlası. | TED | إنها أكثر من مجرد كونكم منفتحين للتغير. |
| Bezinin değişmesi gerek, değil mi, benim küçük güvercinim? | Open Subtitles | اوه سروالها يحتاج للتغير اليس كذالك.. حمامتي الصغيره؟ |
| Şunu öğrendim ki: Mimari, Değişim için dönüştürücü bir lokomotif olabilir. | TED | تعلمت أن المهندسين المعمارين يمكن أن يكونوا محركات محولة للتغير. |
| New York'ta düzenlenen 169. İklim Değişiklikleri Konferansı'ndan... | Open Subtitles | من المؤتمر الـ 169 للتغير المناخي للأمم المتحدة هنا في نيويورك |
| Değişime ihtiyacı olmayan şeyleri neden değiştirip duruyoruz? | Open Subtitles | لماذا نقوم دوماً بتغيير أشياء ليست بحاجة للتغير ؟ |
| Değişmeye hazır hale gelmeden önce dibe vurman gerekir. | Open Subtitles | يجب عليك معرفة هذه الحقيقة قبل الاستعداد للتغير |
| Ama aslında Değişmeye ihtiyacın yok. Çünkü alkolle bir sorunun yok. | Open Subtitles | لكنكِ لستي بحاجة للتغير في الحقيقة |
| Değişmeye iznin var. | Open Subtitles | -أنت قابل للتغير . |
| Buna ihtiyacı olan genç bir erkek için iyi bir değişiklik olacaktır. | Open Subtitles | ستكون فرصة جميلة للتغير لشاب مثلك بالطبع |
| Belki de değişiklik olsun diye o egemen olmak istiyordur. | Open Subtitles | اذا ربما يريد ان يكون المسيطر هذه المره للتغير |
| Duvarsız olmak güzel bir değişiklik olur. | Open Subtitles | عدم وجود الجدران سيكون خطوة جميلة للتغير |
| değişiklik için küçük bir aksiyon görmek iyi olurdu. | Open Subtitles | من اللطيف رؤية عمل صغير للتغير |
| Değişime ihtiyacı olmayan şeyleri neden değiştirip duruyoruz? | Open Subtitles | لماذا نقوم دوماً بتغيير أشياء ليست بحاجة للتغير ؟ |
| Şey yerine, mesela, ona seni neyin sinir ettiğini söylemek ve değişmesi için bir fırsat vermek yerine? | Open Subtitles | بدلا من ان تفصحي له عما أزعجك واعطائه فرصة للتغير ؟ |
| Bir etkenin değişmesi gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد أعتقد أن المتغير الوحيد الذي يحتاج للتغير |
| Mevcut durumu korumak için gereken enerji ve Değişim için gereken enerji. | Open Subtitles | واحد : قوة وضعها محصورة . ثانية : قوة وضعها للتغير |
| Şehir sosyal Değişim için aç. | Open Subtitles | مدينه جائعه للتغير الاجتماعي |
| İklim Değişiklikleri Konferansı'na katılan iştirakçilerle buluşuyoruz. | Open Subtitles | في المؤتمر ال168 للتغير المناخي |