| Mevkisini oğluma yaklaşmak için kullanırken sadık numarası yaptığından hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لا ساورني الشك في تظاهرها بالولاء بينما هي تستخدم منصبها للتقرب من ابني |
| Bir kadına yaklaşmak için kullanılan basit bir kart numarası. | Open Subtitles | خدعة بطاقة بسيطة التي تستخدم للتقرب من امرأة. |
| Uyuşturucu kullanmak Salazar'a yaklaşmak için tek yoldu. Kimse seni bu yüzden kovmaz. | Open Subtitles | أن تدمن كان الطريقة الوحيدة للتقرب من (سالازار) |
| Cinsel yakınlığı tecrübe etmedim, fakat yakın olmanın başka yolları da vardır. | Open Subtitles | -لم أجرب العلاقات الحميمية, ولكن هناك الكثير من الطرق للتقرب من الناس |
| Belki bu Genos-chan'a yakınlaşmak için bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون فرصتي للتقرب من جينوس المركز 17 S المستوى بوري بوري السجين |
| Bu birine yaklaşmak için gereken bir dolu küçük taquito gibi. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}هذا كثير من الحشو {\pos(192,210)}فقط للتقرب من شاب واحد |
| Valeri Ovechkin'e yaklaşmak için harika bir uyumum vardı. | Open Subtitles | ظنّوا أنني سأكون مناسبةً تماماً للتقرب من (فيلاي أوفيتشكن) |
| Leon'a yaklaşmak için mi? | Open Subtitles | للتقرب من (ليون)؟ |
| Şimdi arkadaşlarımıza yakın olmanın tam zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت... للتقرب من أصدقائنا. |
| Belki Turner, Chaucer'ı Robert Pierce yakınlaşmak için kullandı. | Open Subtitles | ربما كان (تيرنر) يستخدم (تشاوسر) للتقرب من (روبرت بيرس) |