| Hastane, Sağlık İdaresi, Az önce dediğim gibi ben bildiriyorum. | Open Subtitles | والذين سيتصلون بالمشفى , والذين سيتصلون بطب المقاطعة والذين قلت للتو أنني أعلمهم |
| Az önce şeytan olduğumu söylemiştin değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت للتو أنني أنا الشيطان, ألم تقولي ذلك؟ |
| Az önce bana mızmızlanıp duruyorsun mu dedin sen? | Open Subtitles | هل قلت علي للتو أنني مثل الألم المتذمر في المؤخرة ؟ |
| Bulaşıcı bel soğukluğum olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته للتو أنني كان لدي الزهري من قبل |
| Piç kurusu, seninle olduğumu daha yeni söyledim. | Open Subtitles | يا ابن السافلة، لقد أخبرتك للتو أنني معك |
| Şimdi hatırladım. Ben de buna benzer bir tomar para arıyordum. | Open Subtitles | تذكرت للتو أنني أضعت حزمة كبيرة شديدة الشبه بهذه |
| Bu insanları pek sevmediğimi hatırladım. | Open Subtitles | حَسناً , تَذكّرتُ للتو أنني بالفعل لا أَحْبُّ هؤلاء الناس |
| Evet, Az önce baba olacağımı öğrendim de. | Open Subtitles | أجل،أنا،اه .. عرفتُ للتو أنني سأكون أباً. |
| Az önce bana, eğer ameliyat olursam, hiç bir şey değişmezmiş. | Open Subtitles | لقد أخبرتني للتو أنني .. إن أجريتُ العمليّة ربما لن تُغيّر أي شيء |
| Pardon, sen Az önce bana "çok iyisin" mi dedin? | Open Subtitles | معذرة، هل قلتِ للتو أنني رائع؟ |
| Az önce "yumruk atamam" dediğime eminim beni duymadın mı? | Open Subtitles | ألم تسمعني أقول للتو "أنني لا يمكنني لكم شخص عينته أمي"؟ |
| Az önce takımın bir parçası olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتً للتو أنني جزءا من الفريق |
| - Bana aptal mı dedin Az önce? - Hayır. | Open Subtitles | هل قلت للتو أنني غبي ؟ |
| Az önce öyle olmadığını düşündüğümü söyledim. | Open Subtitles | - لقد قلت للتو أنني لا أظنه مخطئاً |
| Sanırım O'na beraber yaşamak istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أخبرتها للتو أنني لم أرد العيش معها. |
| Kurt'ün kazanması için seçimlerde hile yaptığımı Figgins'a söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرت المدير فيقنز للتو أنني زورت التصويت حتى يتمكن كورت من الفوز |
| Öyleyse yanılıyorsun, bebeğim, çünkü orada olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | لا بد من أنك مخطئة يا عزيزتي لأنني أخبرتك للتو أنني لم أكن هناك |
| Gidip büyükannemi göreceğimi söylediğimi hatırladım şimdi. | Open Subtitles | وتذكرت للتو أنني قلت أنني سأذهب لزيارة جدتي |
| Aceleyle kalkmayı hiç sevmem ama ocakta bir şey unuttuğumu hatırladım. | Open Subtitles | أنا آسفة، أكره الانصراف سريعاً ولكنني أدركت للتو أنني نسيت شيئاً في الفرن |
| Güzel ama şimdi hatırladım da... sanırım sen kızın vasıtasıyla bizim testi... manipüle etmeye çalışmıştın. | Open Subtitles | ...عظيم، لقد تذكرت للتو أنني إكتشفت أنك حاولت أن تُفسد إختباري بإستخدام إبنتك |