"للتَعَلّم" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrenmeye
• öğrenmek için
• öğrenmesi

Ben sabırlıydım, onlar ise öğrenmeye hevesli.
كَانَت صبورَ، وهم كَانوا متلهّفون للتَعَلّم.

Kolları sıvadım öğrenmeye hazırım.
الأكمام لَفّتْ، جاهز للتَعَلّم.

Ama öğrenmeye de programlandım.
أنا مبرمجَ أيضاً للتَعَلّم.

Bir ustadan öğrenmek için asla geç değildir, Bay Kidd.
الواحد عمرة ما يعجز للتَعَلّم مِنْ السيد، سّيد كيد.

Ama komutan gibi davranmayı öğrenmek için kırk fırın ekmek yemen lazım.
لَكنَّك أكّيدَ عِنْدَكَ الكثير للتَعَلّم حول التَصَرُّف كقائد.

Bu çocukların ellerini üzerlerinden çekmesini öğrenmesi gerekiyor. Her zaman zor olanı yapıyorlar.
يَحتاجُ الأطفالُ للتَعَلّم بأيديهم لكنهم يَتعلّمونَ بِصعوبة

Sadece ailenin neden öldüğünü öğrenmek için geri gidiyorsun.
أنت تَعُودُ فقط للتَعَلّم الذي أبويك ماتوا.

Bu dava hakkında her şeyi öğrenmek için iki saatin var.
عِنْدَكَ ساعتان للتَعَلّم كُلّ شيء الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ حول هذه الحالةِ.

Dergi piyasasını öğrenmek için geldim.
جِئتُ هنا للتَعَلّم عمل المجلةَ.

Çünkü öğrenmek için öğretmenlere, sınıflara, süslü geleneklere veya paraya gerek yok.
' يَجْعلُك لَسْتَ بِحاجةٍ إلى معلمين أَو قاعات دروس أَو... أَوهوى التقاليد المثقّفة أَو مال للتَعَلّم حقاً.

öğrenmek için iyi bir zaman!
تاجرت: الوقت الطيب للتَعَلّم!

Daha geleneksel yöntemleri kabul etmeyi öğrenmesi...
يَحتاجُ للتَعَلّم لقُبُول طرق أكثر تقليدية...

Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var.
وبالرغم من أن airbendingه المهارات كَانتْ عظيمة عِنْدَهُ الكثير للتَعَلّم قبل ذلك هو مستعدُّ للتَوفير أي واحد.