| Cesedi teşhis etmesi için tekrar gösterdim. | Open Subtitles | لقد جعلته ينظر للجثة مجدداً ليتعرف عليها |
| Cesedi incelemeliyiz. Daha da fazla kanıt bulabiliriz. | Open Subtitles | عند فحصنا للجثة سيكون هناك الكثير من الإثبات |
| Bulduğumuz ilk Cesedin göğüs boşluğu üzerindeki göğüs kemiğinde; dördüncü, beşinci ve altınca kaburga kemiklerinde ağır travmalar var. | Open Subtitles | تجويف الصدر للجثة الأولى التي وجدناها تُظهر جرح هائل بعظمة القص و الأضلاع القصية الرابعة و الخامسة و السادسة |
| Cesedin kalıbını doldurunca, bize çıkış yarasının neresi olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | كنا قادرين على صُنع قالب للجثة والتى أظهرت جرح الخروج |
| Kurbandan kanlı bir ceset olarak bahsetmesi. | Open Subtitles | الطريقة التي أشار بها للجثة على انها تنزف |
| Güvertede kana rastlamışlar, fakat ceset bulunamamış. | Open Subtitles | تمّ العثور على دماء فوق سطح القارب لكن لا أثر للجثة |
| Bu güveler cesede en son ulaşacak olan hayvanlardır... ki Cesedin hala iskeleti duruyorsa. | Open Subtitles | العثية أخر من تصل للجثة عندما تصبح تقريباً هيكلاً عظمياً |
| Tüm şüpheleri ortadan kaldırmak için Cesedi burada eksiksiz bir incelemeye tabi tutmamız gerekir. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نكون قادرين على القيام بفحص كافٍ وجيد للجثة هنا تماماً لإزالة أي شك. |
| Cesedi bugün içinde otopsiye gönderildi. | Open Subtitles | سيجري تشريح للجثة في وقت لاحق من هذا اليوم |
| Sizi ikiniz Cesedi çimdikledikten sonra kontrol ettik. | Open Subtitles | حصلنا على حجز للجثة بعد مضايقتكما في المشرحة. |
| - Bilmiyorum, yılanlar spor çantası, Cesedi uluorta bırakmaklar. | Open Subtitles | لا أعلم، الأفاعي، الحقيبة القماشية، التخلص العلني للجثة. |
| Cesedi üzerinde yapılan DNA testi için gelmiştim. | Open Subtitles | أتيت من أجل المساعدة في فحص الحمض النووي للجثة. |
| Taji'yi konusunu öğrenmem şöyle oldu, Steve Pink bana bir e-posta yolladı ve içinde o arabanın yanında yanmış Cesedin fotoğrafı vardı. | TED | الطريقة التي علمت بها عن طاجي كانت أن بينك أرسل لي رسالة إليكترونية , وملصق بها صورة للجثة المحروقة خارج السيارة . |
| Cesedin ön incelenmesi sona erdi. | Open Subtitles | أردت إعلامك فقط أن الشرطة أنهت فحصها الابتدائي للجثة |
| Cesedin başı, karın boşluğuna konulmuş. Garip bir ayin gibi. | Open Subtitles | ـ كان للجثة رأس وضع في بطنها كما لو كان في وضع طقوس إحتفالي |
| ceset ikinci kez gözden geçirildiğinde, laboratuarda onları öldürmek için kullandığın anestezi izi bulunacaktır. | Open Subtitles | فحص ثان للجثة سيكشف اثر المخدر المستخدم في قتلهم الي معملك |
| ceset sekiz saat boyunca ısı yayabilir. | Open Subtitles | يمكن للجثة الميتة إشعاع الحرارة لـ ثماني ساعات |
| Bir kaç sene geçmiş, ceset biraz çürümüş. | Open Subtitles | الآن، مرّت بضع سنوات وهناك بعض التحلل للجثة |
| cesede baktigimda, bana garip gelen seylerden biri de elleriydi. | Open Subtitles | لأنه أحد الأمور التي... بدا ذلك خاطئاً حين نظرت للجثة |
| İkinci cesede geçelim. | Open Subtitles | حسناً يا سيدتي حسناً، حان الوقت للجثة رقم 2 |
| cesede pahalı takım, başkaları da çulla dolaşıyor. | Open Subtitles | بدله جيده للجثة بينما الجميع يمشون في أسمال باليه |
| Monroe'nun cesedini bulduklarında buradan gitmeliydik. | Open Subtitles | كان من المفروض أن نغادر حالما إكتشافهم للجثة |