| Soracağım. Ama şimdi, aşı yapılan o askerlere ne olduğunu anlatır mısınız? | Open Subtitles | سأفعل ذلك ،و الآن ،ماذا حدث للجنود الّذين أخذوا اللقاح الذى صنعته؟ |
| Bunu askerlere açıklamaya çalıştı ama iyi bir hatip değildi. | Open Subtitles | لقد حاول توضيح ذلك للجنود لكنّه لم يكن متحدّث جيد |
| askerlere savaştan döndüklerinde ne olduğuna dair bir şey okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت كثيراً لما يحدث للجنود عندما يرجعون من المعركة |
| Ayrıca askerlerin de bu konudaki görüşlerini aldık... üçününki burada. | Open Subtitles | المواصفات المطلوبة للجنود أن يحملوا ثلاثة من هذه على ظهورهم |
| Öfkeli asker görüntülerine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لبعض الصور المقربة للجنود الثائرون |
| Askeriye de onu aktif görevde tutmuş ve şu an yaralı Askerler için bir hastaneyi yönetiyor. | TED | استعان به الجيش في الخدمة الفعلية، وهو الآن يدير مستشفى للجنود الجرحى. |
| Amerikan İç Savaşı sırasında Birlik Ordusuna katıldı, askerleri topladı ve siyahi birlikler için erzak organize etti. | TED | أثناء الحرب الأهلية عملت مع جيش الاتحاد، فكانت تقوم بتجنيد الجنود، وتنظيم الموارد للجنود السود. |
| Uganda'da eski çocuk askerlere psikolojik yardım amaçlı kullanıldı. | TED | إنها تستخدم في أوغندا لمنح بعض المساعدات النفسية للجنود الأطفال السابقين. |
| Seni askerlere verdiğimi düşünerek ölmene izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تركك تموت وأنت تظن أني أنا التي سلمتك للجنود |
| Eski askerlere verilen krediler bizi etkiliyor. | Open Subtitles | إنه أمر يدفعنا لتسهيل القروض بأنواعها للجنود السابقين |
| Tecrübeli askerlere ihtiyacım var. | Open Subtitles | إننى فى حاجة للجنود المتمرسين فى القتال معى هناك |
| Şu oyuncak askerlere ne demeli? Daha üstlerine ikinci basışımda kırılırlar. | Open Subtitles | وانظر للجنود الدمى هذه ستنكسر حالما أدوس عليها |
| Yani su üzerinde deney yapan adamlar askerlere kendilerini vurmaları için bir neden verdiler. | Open Subtitles | إذا كانوا يُجرّونَ التجارب على ذلك الماءِ أعطىَ سببُ للجنود ليطلقوا عليهم |
| UTB'nin asıl amacı gelecekteki askerlerin iyi atış yapabildiğinden emin olmaktı. | TED | وكانت المهمة الأساسية لهذه الرابطة هي ضمان أن للجنود المستقبليين غاية فاضلة. |
| Askerleriniz tayin olmadı, ölen askerlerin yerine geçecekler. | Open Subtitles | ان قواتك الخاصة ليست لمجرد الإغاثة. انهم بدائل للجنود الذين قد توفي. |
| Orası askeri hedefti, askerlerin gittiği bir pub. | Open Subtitles | لقد كان هدفا عسكريا ,لقد كانت حانة للجنود |
| Çok yaygındır, ama bu sizi iyi asker yapmaz. | Open Subtitles | انه على نطاق واسع ولكنه ليس للجنود الجيدون |
| Artık Ebay'de şu salak antika asker sitesinin manyakları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحت مدمنه لذلك الموقع الغبي العتيق للجنود على "إي باي" |
| Ben Dean Kamen'in ordu ve Askerler için yaptığı tasarımlardan çok etkilendim, çünkü Charles ve Ray oyulmuş bir sunta yarattı. | TED | و انا تأثرت جدا بعمل دين كامين للجيش,او للجنود لان تشارلز و راي صمما جبيرة من الخشب الرقائقي المصبوب,هذه هي |
| Düşük maaşları, Fransız askerleri için ciddi bir problemdi... | Open Subtitles | مع تدنى الرواتب , أصبحت الحياه بالنسبه للجنود الفرنسيين لا تطاق |
| Washington ordusu İngiliz askerlerinin ayaktakımıydı. | Open Subtitles | وكان جيش واشنطون لا شيء للجنود البريطانية. |
| Dönen gazilere olabildiğince yardım etmeyi biz de istiyoruz. | Open Subtitles | إننا نرغب فى مد يد العون للجنود المتقاعدين قدر المستطاع |
| Askerlerimizle düşman arasındaki farkı ayırt edebilme olanağını sağlıyor. | Open Subtitles | الفكرة هي تسمح للجنود في الميدان للتميز الفوري بين الصديق والعدو. |