| Şimdi, istersen, aynı Bara gidip, aynı birayı içebilir hergün aynı insanlarla konuşabilir ya da Özgürlük Çanı'nı yalayabilirsin. | Open Subtitles | والان اذا اردت يمكنك الذهاب للحانة نفسها واخذ الشراب نفسه .والتحدث للناس نفسهم , او يمكنك لعق جرس الحرية |
| Genelde bavulları yukarı gönderirim, Bara girerim biraz rahatlarım tabii sen buna karşıysan... | Open Subtitles | عادةً أرسل الحقائب للغرفة أذهب للحانة أخفّف الضغط قليلاً مالم تعترض على ذلك |
| - Bazı adamlar bana bu bar ve arsa için 3 milyon dolar önermişti. | Open Subtitles | لا شىء فقط بَعْض الرجالِ عرضوا على مبلغ 3 ملايين للحانة والأرض ثلاثة ملايين؟ |
| Sonra gidip bir bar bulacağız ve konuşmayı unutana kadar içeceğiz. | Open Subtitles | ثم نذهب للحانة ونشرب حتى ننسى اننا نتكلم. |
| Bu da mini barda harcadığın 200 için. | Open Subtitles | وهذه لأجل المئتين الذي أخذتها للحانة الصغيرة |
| barın sonunda ceketini bulacaksın. | Open Subtitles | أنت ستجد صدريّة في النهاية الأخرى للحانة |
| Şimdi, herkes Meyhaneye. Bu gece sadece son prova, unutmayın! | Open Subtitles | والآن الجميع للحانة اليوم تدريب الملابس فقط |
| Git onun insta-şeycik'lerini sevdiğini söyle, anlarsın ya Bara falan davet et. | Open Subtitles | حسنا اخبره انك تحب منشوراته عالانستجرام , كما تعرف و احضره للحانة |
| Dostum, Bara girmeden önce yolamazsak da onları... çıktıklarında kesin hallederiz! | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من سرقتهم وهم داخلين للحانة .. يمكننا سرقتهم وهم خارجين |
| Eğer Beckett'ten söz ediyorsan, herhalde Bara giderken yolunu kaybetmiştir. | Open Subtitles | إذا كان باكت من تتحدث عنه ، فلا بد أنه ضل الطريق وهو ذاهب للحانة |
| Yoksa beni bir Bara adamın birine asılmam için göndermeyi kullanılmak olarak düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لقد تم استغلالي أولاتعتبرأن.. إرسالي للحانة لأتعرف على شخص ما يعتبر إستغلال؟ |
| Hey, çocuklar, hazineyi bulduk. Karaya çıktığımızda, Bara getireceğim. | Open Subtitles | لقد وجدنا الكنز يا رفاق، حين أصل للشاطئ ، سأجلبه للحانة |
| O gece, gece iki civarlarında sandviç almak için Bara gittim. | Open Subtitles | الليلة القادمة , سأخرج للحانة على الساعة 2: 00 لأحصل على سندويتش |
| Yeni bir bar ismi almaktansa adımı Moe diye değiştirerek 300 papel kârlı çıktım. | Open Subtitles | وبدلا من أن احضر لافتة جديدة للحانة وفرت 300 دولار عندما غيرت اسمي |
| Yeni bar sandalyelerini almak için Jamaika Koyu'na gideceğim şimdi. | Open Subtitles | انا ذاهب لمرفأ جاميكا لجلب الكراسي الجدد للحانة |
| klasik patron hayır , öyle değil senin gibi güzel kızları götürebilmek için bar işletiyordur muhtemelen. | Open Subtitles | هذا طبيعي. لا, الأمر ليس هكذا. ربما يكون هذا سبب إدراته للحانة |
| Ama barda seninle konuşmamıza kadar senin de haberin yoktu. | Open Subtitles | لكنكَ لم تكن تعلم بهذا إلاّ بعد مجيئي للحانة و إعلامك بذلك |
| Ben barda yangın çıktığı gece barda, onunla karşılaştım. | Open Subtitles | التقيت بها في الطابق السفلي للحانة ليلة الحريق |
| # Bu çift-çifte yapışamam. Dengem barın üstüne doğru değil. | Open Subtitles | لا استطيع ان استمر مع هذين المنافقين فخط حياتي ليس فقط للحانة |
| Meyhaneye gidelim. | Open Subtitles | لنذهب للحانة. سوف تجد على الأرجح زوجها. |
| Babam ise tavernaya giderken, tahta bacağı buzları kırdığı için buzlu gölde boğulmuştu. | Open Subtitles | لأن أبي عندما كان في طريقه للحانة سقط في البحيرة المتجمدة بسبب قدمه الحنفاء |
| Alibi'ya bir sonraki gidişimin annemle olmasını istiyordum. | Open Subtitles | أمنيتي أن تكون زيارتي للحانة مع أمي |
| Kast ettiğin çizimi hatırlıyorsam, barı temsil eden düz çizgiyi ilk ben çekmiştim. | Open Subtitles | إن كنت أتذكر الرسم الذي تشير إليه أعتقد أن الخط المباشر الممتثل للحانة أول ما صنع من قبلي |