| Onun isminden hiç bahsetmememe rağmen, beni iftira ve mahremiyet ihlali ile mahkemeye verdi. | TED | على الرغم من أني لم أكن لأذكر اسمها، دعوتها كانت للتشهير وخرق للخصوصية. |
| . O kadar da şaşırma. - Düğün gününde mahremiyet olmaz. | Open Subtitles | لا تندهش هكذا لا مجال للخصوصية فى يوم زواجه |
| Şirketler, gizlilik ve güvenliğe öncelik vererek kullanıcılarında güven ve bağlılık tesis edebileceğini fark etmeli. | TED | حسنًا، على الشركات أن تدرك أن عليها أن تمنح الأولوية للخصوصية والأمان، فبذلك يمكنها بناء الثقة والولاء مع مستخدميها. |
| Tuhaflıklarını ve gizlilik ihtiyacını hoşgördük. | Open Subtitles | و تجاوزنا عن غرابة أطوارك بالإضافة إلى إحتياجك للخصوصية |
| Başına gelen onca şeyden sonra, onun mahremiyete, ne yapacağını düşüneceği yere, ailesi ve arkadaşları tarafından sevgiye ve desteğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | بعد ما مرت به، إنها بحاجة للخصوصية والمساحة لإكتشاف ما ستفعله لاحقاً، و تحتاج حب و دعم اصدقائها وعائلتها |
| Mesela ben özel hayata saygıdan dolayı mahkumlar ile odada görüşmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | حسنا، كمثال، أنا أفضل لمقابلة السجناء داخل مقصورات للخصوصية. |
| İstediğin kişiyi ara. Yine de kişisel bilgilere saldırı olur. | Open Subtitles | يمكنكِ أنّ تتصلي بما يروق لكِ، فهذا لا يزال إنتهاكاً للخصوصية. |
| - Bu bağışlanmaz bir özel hayat işgali! | Open Subtitles | انه اختراق للخصوصية غير مغتفر |
| Halkın, gizliliğin ihlal edildiğini duyması şirketine zarar verir. | Open Subtitles | لو أنَّ إنتهاكاً للخصوصية كهذا خرج للعلن لأضرَّ بالشركة |
| mahremiyet isteyen 5 arkadaşın işedikleri kap. | Open Subtitles | خمسة اصدقاء يحتاجون للخصوصية لخيانة زوجاتهم |
| Bu tamamen uygunsuz ve mahremiyet ihlali olur, ve bütün bu, ama... | Open Subtitles | هذا كان تعديا للحدود وإنتهاكا للخصوصية وكل ذلك, ولكن |
| mahremiyet talebi olduğunda içeriye oda hizmetlisi sokmuyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نرسل عاملى الفندق عندما يكون هناك طلب للخصوصية |
| Saatlerdir kendimi mahremiyet ihlali için sinirlendirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا منذ ساعات أحاول الغضب لأنه انتهاك للخصوصية. |
| Bu birlik kurallarına aykırı olur ve mahremiyet ihlali olur. | Open Subtitles | يُعد هذا إنتهاكاً لقواعد الإتحاد وخرق كامل للخصوصية |
| mahremiyet ihlali dediğin patronuna pembe tanga giyerken sızdığın fotoğrafı yollamam olur. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ؟ الخرق الكامل للخصوصية قد يحدث عندما أرسل لرئيسك صورك عندما أغمى عليك بينما كُنت ترتدي حزام جلدي رفيع وردي اللون |
| Benim zindanımda gizlilik önemlidir. | Open Subtitles | بالتأكيد ، للخصوصية أهمية قصوى في زنزانتي |
| gizlilik belgesi falan imzalamam gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل علي أن أوقع إتفاق للخصوصية أو شيء كهذا ؟ |
| Zamanla derin ağa bu alanı gizlilik için kullanmak isteyen her çeşit insan geldi. | Open Subtitles | مع مرور الوقت، أصبحت شبكة الإنترنت العميقة يسكنها أناس من جميع الأنواع الذين يريدون استخدام هذه المنطقة للخصوصية |
| İkisi de partiye davetliydi, yani gizlilik beklenmiyordu. | Open Subtitles | لقد كان الإثنان ضيوف فى الحفلة. ولذلك ليس هناك توقع للخصوصية. |
| Yaptıkları mahremiyete saygısızlıktı. | Open Subtitles | ما قاموا بِه كانَ انتهاكاً للخصوصية |
| Nevermind şarkısındaki çocuk neredeyse ben olacaktım ama annem mahremiyete çok önem veren biriydi. | Open Subtitles | كدتُ أن أكون الطفل على غلاف ألبوم "لا يهم" لكن والدتي محبة للخصوصية. |
| Eşyalarımı karıştırman özel hayata müdahale. | Open Subtitles | يعتبر تفتيش أغراضي إنتهاكاً للخصوصية |
| Sizin veya bir yakınınız özel bilgilerine saldırı yapılmış olabilir. | Open Subtitles | إما أنت أو أي شخص تعرفه سيكون ضحية لإنتهاك صارخ للخصوصية |
| Ben, bu yaptığına özel hayat ihlâli denir. | Open Subtitles | (بين) , هذا انتهاك للخصوصية |
| Bu fazladan gizliliğin bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب للخصوصية الإضافية ؟ |
| - Buna özel hayatın ihlali denir. | Open Subtitles | هذا انتهاك للخصوصية |