"للسقوط" - Translation from Arabic to Turkish

• düşmek
• düşmenin
• düşüşe
• düşmeye
• düşüşünü

Vücudum kendi kendine derinlere düşmek için yeterli derecede yoğun ve ağırdır. "Serbest düşüş fazı" olarak anlandırılan faza girerim.
جسمي ثقيل وكثيف بما يكفي للسقوط الحرّ في الأعماق ثم نصل لما نسميه مرحلة السقوط الحرّ.

Oğlunuz kuyuya düşmek için kötü bir zaman seçti.
اختار ابنك وقتاً غير مناسب للسقوط داخل بئر.

Sağol. Ne yani buradan düşmenin yanlış yolu da mı vardı?
شكرا، تعني، انه هناك طريق خاطئ للسقوط من جبل حقير

Hayır. İskeletin kalanı da, düşmenin izini gösterirdi.
كلا, سيظهر على بقية الهيكل العظمي أثار للسقوط

5-6 metreden serbest düşüşe alışkınız.
لقد تدربنا للسقوط الحر عند 15 الى 20 قدما.

Gece uzaklaşırken dallardaki çiğ taneleri düşmeye hazırlanıyorlar.
مع انتهاء الليل يتجهز الندى في الأفنان للسقوط

Polis, Mark'ın korkusunun düşüşünü kışkırttığını sanıyor.
الشرطة تعتقد أن خوف مارك دفعه للسقوط

düşmek için çok yüksek bir mesafe
إنه طريق طويل طويل جداً للسقوط

Orası düşmek için bayağı bir yüksek.
إنها مسافة طويلة للسقوط من هنا

Dünyanın tepesinde olmanın kötü yanı düşmek için çok çok uzun bir mesafeniz oluyor.
أمر واحد بالنسبة لكونك ... على قمة العالم إنه يمنحك طريقاً طويلاً جداً للسقوط

- ...düşmek nasıldır merak etmez misin? - düşmek mi atlamak mı?
للسقوط فقط - السقوط أو القفز ؟

düşmek için güzel bir yer.
كان مكان جيد للسقوط

Onlarla birlikte düşmenin bir anlamı yok.
لكن لا داعٍ يدفعك للسقوط معهم.

Bulduğum bu araç duygusal bir serbest düşüşe karşı en iyi güvenlik ağı olduğunu kanıtladı ve bu aynı araç ayrıca şimdiye kadar verdiğim en iyi ticari kararlara da yardım etmiştir.
وقد أثبتت الأداة التى وجدتها أنها شبكة الأمان الأكثر موثوقية للسقوط العاطفي الحر هي في الواقع نفس الأداة التي ساعدتني لصنع أفضل قرارات عملي.

Aynı hatayı yaptım ve bu düşüşe neden oldu.
ارتكبت نفس الخطأ، وقاد للسقوط.

Uzun bir düşüşe hazır ol.
استعدوا للسقوط

Rohan, efendim düşmeye hazır.
"روهان", سيدي جاهزة للسقوط

Rohan, efendim düşmeye hazır.
"روهان ", سيدي جاهزة للسقوط