| Biz bu korkunç durum için endişelenirken... burada kalmamıza izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | كأس من الماء شكراً للسماح لنا بالبقائ هنا ونحن ننتظر مصير والدينا الفظيع |
| Harris, dükkanı kullanmamıza izin verdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | هاريس , شكرًا جزيلًا للسماح لنا باستخدام المتجر |
| Sana danışmamıza izin verdiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | -شكراً لك للسماح لنا بأخذ رأيك -هذا من دواعي سروري، ماذا هناك؟ |
| Size katılmamıza izin verdiğiniz için sağ olun millet. | Open Subtitles | شكراً للسماح لنا بالانضمام إليكم يا رفاق |
| Pekala çocuklar, katılmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، يا رفاق، شكراً مجدداً للسماح لنا بالإنضمام إليكم. |
| Bunu yapmamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اذن ، شكرًا لك للسماح لنا بالقيام بهذا |
| Bob Hall. Mekânını kullanmamıza izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | بوب هال شكرا للسماح لنا باستخدام منزلك |
| Burada kalmamıza izin verdiğin için sağ ol dostum. | Open Subtitles | شكراً للسماح لنا بالمكوث هنا |
| Sığınmamıza izin verdiğin için teşekkürler Tessa. | Open Subtitles | (شكراً لكِ يا (تيسا للسماح لنا باللجوء الى منزلكم |
| Evet. Burada kalmamıza izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكر لك للسماح لنا بالبقاء هنا |
| Evini kullanmamıza izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لكَ للسماح لنا بإستخدام منزلك . |
| Bugün, seni ziyaret etmemize izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | -مرحباً شكراً للسماح لنا بزيارتك اليوم |
| Burada kalmamıza izin verdiğin için teşekkürler Mando. | Open Subtitles | لك جزيل الشكر للسماح لنا بالبقاء، يا (مندو) |
| Ve evinizde kalmamıza izin verdiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | وشكراً للسماح لنا بالبقاء في منزلكما. |
| Bunu burada yapmamıza izin verdiğiniz için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً مرة اخري للسماح لنا بفعل هذا هنا |
| Kullanmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للسماح لنا بالعمل معه |