| Washington yetkilileri ilk önce bu planı reddetti. Sonraysa yürüyüşü ara sokaklara hapsetmeye çalıştı. | TED | في البداية رفضت سُلطات واشنطن اقتراحها ولاحقًا حاولت تغيير أماكن التجمهر للشوارع الجانبية. |
| Polisleri diriltip zombi yapıyordu, onları başıboş halde sokaklara salıyordu. | Open Subtitles | لقد قام بإعداد رجال شرطة من الزومبى وأخرجهم للشوارع |
| Nöbetçi subayı vurdular, isyancılara ve işçilere katılarak sokaklara döküldüler. | Open Subtitles | أطلقوا النار على الضابط المناوب وانطلقوا للشوارع.. وانضموا لمتمردين اخرين وعمال |
| Haklıymışsın. Bu raddede yapabileceğimiz bir şey yokmuş. sokağa atabilirmişiz. | Open Subtitles | لا يوجد ما نفعله لها ربما يجب علينا إعادتها للشوارع |
| Tamam vardı ama beni tekrar sokağa salmalısınız, ...çünkü ben de sizinle aynı takımdayım. | Open Subtitles | وصحيح كانت عندي, لكن عليكم إطلاق سراحي لاعود للشوارع, لأنكم تعرفون بأنني في نفس الفريق. |
| Bir daha sokaklarda kokusunu bile alacak olursak bu dosya karar defterinden çıkarılıp mahkemeye sevk edilir. | Open Subtitles | إن عاد للشوارع سيوقف تعليق القضية وتُرفع للمحكمة |
| Tabii biz onları tutuklar tutuklamaz sokaklara geri dönüyorlardı. | Open Subtitles | ..حالما نعتقلهم، يعودون للشوارع مرة أخرى |
| Bu şeyi hissetmek için sokaklara inmem gerekiyor. | Open Subtitles | و أحتاج إلى ان انزل للشوارع لكي احس حقاً بهذا الهراء |
| O bir kaçaktı ve sokaklara geri dönmeyeceğini bildiği sürece bir yere gitmez. | Open Subtitles | إنّها لاجئة، ولن تغادر إلّا أن علِمت أنّها لن تعود للشوارع ثانية. |
| Oysa yardım etmek yerine tabiri caizse diğer kızlarla sokaklara çıkmış. | Open Subtitles | لذا كي يساعد انطلق للشوارع مع الفتيات الاخريات ان كان يمكن قول ذلك |
| - sokaklara düşmeden önceki aşamalarına inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدقي السلسلة هناك قبل أن تأتي للشوارع |
| Ta ki televizyonlarımızı açıncaya dek. Ve hepimiz sokaklara çıktık. | Open Subtitles | حتى قمنا بتشغيل التلفاز وقمن بالخروج للشوارع. |
| Parti bitti, herkes sokaklara düşsün bakalım. Sokakta başı boş dolaşan herkesin işini bitirin. | Open Subtitles | انتهى الحفل، اخرجوا جميعاً للشوارع واضربوا من تجدونه |
| Benim neslim sokaklara çıkana kadar, yerel ve eyalet düzeyindeki ve federal düzeydeki yatırım azlığı, yıpranmış altyapı ve uyuşturucu savaşları ailemi ve toplumu parçaladı. | TED | ومع خروجنا جيلنا للشوارع ، سحب الاستثمار على المستوى المحلي والدولي والفدرالي، والبنية التحتية المتآكلة، والحرب ضد المخدرات قامت بتفكيك أسرتي والمجتمع. |
| Bu haberlerin sokağa inmesi uzun sürmez. | Open Subtitles | لن تأخذ طويلاَ هذه الأنباء حتى تصل للشوارع |
| Aklı başında olan hiçbir şartlı tahliye kurulu beni bir daha sokağa bırakmayacak. | Open Subtitles | ولا يوجد لائحة للتسريح المشروط في تفكيركم الصالح سيعيدني للشوارع |
| Gerçeği söylemek gerekirse, ben de beni sokağa salmazdım. | Open Subtitles | لأخبرك بالحقيقة لم أكن حتى أنا لأعيدني للشوارع |
| Banse sapığını sokağa salacak adam olmam dışında. | Open Subtitles | ما عدا أنني سأكون الشخص الذي سيضع المخلوق بانز يعود للشوارع |
| Bu gece sokağa çıkarsak ölürüz. | Open Subtitles | لا، إن خرجنا للشوارع الليلة فنحن في عداد الأموات |
| Lütfen evden çıkmayın. sokaklarda dolaşmayın. | Open Subtitles | رجاءاً ابقوا ببيوتكم لا تخرجوا للشوارع |
| Sokakları dolaştım ve onları aradım. | Open Subtitles | كان على الخروج للشوارع لأبحث عنهم |