| Bilgisayar normal diyor. enfeksiyon işareti yok. | Open Subtitles | يقول الحاسوب بأنه طبيعي ليس هناك إشارة للعدوى |
| enfeksiyon için muhtemel kaynakları ya da yakın zamanda geçirdiği hastalıkları araştırın. | Open Subtitles | جد أيّ امصدر أخر للعدوى أو أيّ مرض مؤخراً أصيب به |
| Kalbi için ekokardiyograma, enfeksiyon için de IV antibiyotiğe hemen başlayalım. | Open Subtitles | أجروا تخطيطاً للقلب و أعطوه مضاد حيوي للعدوى بسرعة |
| Bu HIV için bir test değil ama enfeksiyona karşı antikorların üretilmesi için. | Open Subtitles | ليس فحصاً لفيروس المناعة البشرية لكن لمدى إستجابة الأجسام المضادة للعدوى |
| İçeri giren kim olursa olsun hastalık ona da bulaşacak. | Open Subtitles | أيُّ شخصٍ سيدخلُ إلى هنا, سيكونُ عُرضةً للعدوى |
| Bu arada yaygın enfeksiyonlar için aşı geliştirilmesi ilk etapta Hastalığın önlenmesine yardımcı olabilir. | TED | تطوير لقاحات للعدوى الشائعة، في الوقت ذاته، يستطيع منع المرض في المقام الأول. |
| Bu yüzden mantar enfeksiyonu kremi yazıldı. | Open Subtitles | لذا وُصِف لي كريم للعدوى الفطرية وكريم عام |
| enfeksiyon belirtisi yok. Diyabet değil. | Open Subtitles | كان الرسم السطحي نظيفاً، لا أثر للعدوى ليس السكر |
| Damarlardan geçer ve eğer enfeksiyon varsa orayı parlak noktalar olarak gösterir. | Open Subtitles | يساعدنا على رؤية أي مناطق مضيئة تشير للعدوى |
| Efendim, bacağınızın enfeksiyon kapma riskine karşı gece burada kalmanızı ısrarla tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | سيدى ، أنا افضل أن تبقى هنا الليلة فى حالة أن تعرضت قدمك للعدوى |
| Kusmuğun tam laboratuar sonuçlarını aldım herhangi bir zehir ya da bakteriyel enfeksiyon yok. | Open Subtitles | سيدي,لقد تلقيت التقرير الكامل للمخبر من أجل الـــ تعرف,الــ للقيء,و لا وجود للسموم او للعدوى البكتيرية |
| Yavaş iyileşmesini, kötü cerrahi yatakları ve bağışıklık sistemini düşünürsek bir hafta içinde enfeksiyon kapacaktır. | Open Subtitles | مع شفاء صعب وملازمة سريرية بعد الجراحة مع حالته المناعية سيتعرض للعدوى في خلال اسبوع |
| - enfeksiyon kapmış olabilir. | Open Subtitles | .ـ يُمكن أن يكون الجرح تعرض للعدوى ـ كلا، لم يكن كذلك |
| enfeksiyon ya da şiddetli öksürük belirtisi gösterirse muayene için hastaneye getirilmesi gerek. | Open Subtitles | إن ظهر عليها أية آثار للعدوى أو السعال المفرط، ينبغي أخذها للمشفى لإجراء فحص شامل |
| Dudağına bir bakmak istiyorum sakıncası yoksa, enfeksiyon belirtisi olmasın. | Open Subtitles | أود أن ألقي نظرة على شفتيك إذا كنت لا تمانع لأتاكد من عدم وجود آثار للعدوى |
| Neden ölen ve kurtulan yolcular gibi değişik enfeksiyon türleri neden olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم لِمَ هنالك مستوياتٌ مُختلفة للعدوى ؟ بين المسافرين الموتى والناجين ؟ |
| Setteki iplik, bebeğin göbek bağı aracılığıyla, bakteriyel enfeksiyona davet çıkarıyordu ve bıçak, erkeklerin tıraş bıçaklarındaki türden bir bıçaktı ve bu ürünlerin yanından bile geçmek istemiyorlardı. | TED | كان الخيط المتوفر بمثابة طريق سريع للعدوى البكتيرية عبر الحبل السري للمولود وكانت الشفرة المستخدمة من النوع الذي يستخدمه الرجال للحلاقة ولم يرغبن في تواجد هذا المنتج في متناول أيديهن. |
| - hastalık belirtisi yok ... ve önlem olarak bir Goa'uld tarafından esir alınıp alınmadığını da... kontrol ettim. | Open Subtitles | - لا اثر للعدوى - وكمتخصصة، أجريت اشعة صوتية للتأكد انها لا تحتوي طفيلي كالجواؤلد |
| Hastalığın başlamasından beri dört haftadır gördüğüm tek şey... insanların insanları öldürmesiydi. | Open Subtitles | هذا ما رايته منذ الاسابيع الأربعه للعدوى الناس تقتل الناس |
| enfeksiyonu için ona yeterince antibiyotik vermediğimizi de söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك إخبارها أننا لم نعطيها ما يكفي من المضادات الحيوية للعدوى |
| Eğer maruz kalmayacak kadar şanslı idiysen,.. | Open Subtitles | حسنا, إذا كنت محظوظا كفاية كي لا تتعرض للعدوى |
| Onu torbaya koydum, böylece birisinin Mikrop kapmasından endişe duymazsın. | Open Subtitles | وضعت كيساً عليها لذا عليك ألا تقلق بشأن احتمالية أن يتعرض أي أحد للعدوى |
| enfeksiyonlar için tüm standart kan tahlillerini yaptık ve ateşe neden olacak enfeksiyöz bir durum bulamadık. | TED | لقد أتممنا جميع فحوصات الدم الأساسية للعدوى. ولم نستطع أن نجد أي عدوى تسبب هذه الحمى. |