| Fazladan bir gün kliniğe giderek başka bir enayiye kancayı takmaya çalıştı. | Open Subtitles | أعني لقد عادت للعيادة من أجل يومٍ إضافي لمحاولة الإيقاع بمغفّل آخر |
| Asıl sen, üç adamını kliniğe gönderdiğin zaman aileyi riske soktun. | Open Subtitles | أنت من وضع هذه العائلة بخطر عندما أرسلت أولئك الرجال للعيادة |
| Neden kliniğe gidip, gençliğin getirdiği enerjiyi iyi bir amaç için kullanmıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لاتتجهون للعيادة وتضع حيواناتك المنوية لكي يتم استخدامها بشكل نافع ؟ |
| O şişlik kötü gözüküyor. revire gitsen iyi olur. | Open Subtitles | ايها الملازم الجرح يبدو سئ لابد من الذهاب للعيادة |
| Çünkü eğer doğru söyleseydin sana bir günlük klinik işi verecektim. | Open Subtitles | لإنك إذا أخبرتني بالحقيقة.. كنت سأعطيك يوم واحد للعيادة هذا كذب |
| Evet, birkaç hafta önce idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle kliniğe geldi. | Open Subtitles | نعم لقد جاءت للعيادة منذ أسابيع تشكو من التهاب فى المثانة |
| Beş günden beri kanaman varmış, acilen kliniğe gitmen lazım. | Open Subtitles | بما أنكِ تنزفين منذُ خمسة ايام من الضروري الذهاب للعيادة |
| Test edilmek için kliniğe gittiğimde, bana bir anket verildi. | TED | وعندما وصلت للعيادة لغرض الاختبار، تم تسليمي استبياناً بأسئلة. |
| - Hayır, onu kliniğe götüremem. - Benim yerim burası. Yaşayanların yanı değil. | Open Subtitles | لا أستصيع آخذه للعيادة - أنا أعيش هنا ، ليس مع الأحياء - |
| kliniğe giderken felekten bir gece çalalım, dedim. | Open Subtitles | في طريقنا للعيادة قررت أن أمنحه ليلةً لا ينساها |
| kliniğe tekrar gideceğiz... ama yırtık olmadığını zaten söylediler. | Open Subtitles | سنعود للعيادة ولكنهم قالوا بأنه لا يوجد تمزق |
| Birkaç saldırı kaydı var ve bir keresinde kendisine çok uzun bakan bir erkek çocuğuna saldırdığı için kliniğe gitmeye zorlanmış. | Open Subtitles | بضعرموزللعداون. تَقرّرَ مرةً واحدةً زِيارتُه للعيادة للوصول إلى |
| Peki, hazır olduğunda, seni kliniğe götürecek bir araba çağıracağım... ve oradan da seni evine götürecekler, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا, ريثما تكوني جاهزة, سوف أحضر السيارة لكي أأخذك للعيادة سوف أحضر السيارة لكي أأخذك للعيادة |
| Daha önce kliniğe geldiğine dair herhangi bir kayıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي دليل علي حضوره للعيادة من قبل |
| Sana ve annene pek hayrım dokunmadı, biliyorum ama dün kliniğe gidip anneni gördüğümü öğrenmişsindir. | Open Subtitles | أعلم أنني لم أكن متواجد كثيراً لأجلك أو لأجل أمك لكن أنا واثق أنكِ تعرفين بأنني ذهبت للعيادة أمس ورأيت أمك |
| Şu mantara hastalığına yakalanıp hayaların gülleye döndüğünde seni bir kliniğe ben götürdüm! | Open Subtitles | حتى إني أقليتك للعيادة المجانية حينما تورمت كراتك وأصبت بتلك الفطريات |
| Seni kliniğe ben bırakır, sonra da alırım. Ama yanında başka kimse olmayacak. | Open Subtitles | أنا سآخذك للعيادة , و سأقوم بإرجاعك دونأيأحدآخر .. |
| Eğer derhâl revire inmezseniz istifa ederim. | Open Subtitles | اذا لم تذهب للعيادة الآن فسوف أقدّم إستقالتى |
| Ben Kalor, burada revire gitmesi gereken bir mahkum var. | Open Subtitles | . كارول هنا .لدينا سجينة تحتاج للذهاب للعيادة |
| Seni revire götürüyoruz ve onu alacağız. | Open Subtitles | نحن ذاهبون للعيادة لنخرجها و نغطيها. |
| Bir balerin için emeklilik partisi vermek için yeterince parası var, ...ama ücretsiz klinik sözü için yok. | Open Subtitles | كان لديه مال كثير ليقيم حفلة تقاعد لراقصة بيليه لكن لم يكن لديه المال الكافي ليوفي بوعده للعيادة المجانيه |