| Bana soracak olursan kendisi bu zincirin sahibinin oğlu. Meyve satma işine ne dersin Stevie? | Open Subtitles | انه ابن رجل يمتلك السلسلة كيف تقبل بمهنة بائع للفاكهة ؟ |
| Üzgünüm, çocuklar. Meyve tabağıyla devam edeceğim. | Open Subtitles | عذراً شباب ، سأقوم برسم وعاءٍ للفاكهة وحسب |
| ve yasak Meyve için gülüşüyorlar.ve biz onlara yasak Meyveyi verecegiz.. | Open Subtitles | يسعين للفاكهة المحرّمة ونحن سنعطيهن إيّاها. |
| Yağlanmak, yasak Meyveyi tatmak. | Open Subtitles | يتصرّفن بجموح ويسعين للفاكهة المحرّمة. |
| Ve şimdi... uzaktaki gezegenden çürük sebze ve Meyve çıkacak. | Open Subtitles | الآن , مباشرةً من الكوكب البعيد للفاكهة والخضار العفنة |
| Ama demiryolu bana Meyve vagonlarından tahsis edecek. | Open Subtitles | لكن سكة الحديد وعدتني بشاحنات للفاكهة |
| Biz küçük, aile yönetimli Meyve firmasıyız. | Open Subtitles | نحن عمل عائلي صغير للفاكهة |
| Meyve için puan yok. Tam benlik. | Open Subtitles | لا نقاط للفاكهة انا من وضعها |
| Meyve için vermek bir ihtiyaçtır. | Open Subtitles | " بالنسبة للفاكهة فالعطاء حاجة " |
| Meyve kaşığı doktor. | Open Subtitles | - ملعقة للفاكهة |
| (Gülüşmeler) Bu modeli, bu bahçenin diyagramını alıp federal tarım politikamıza uyarlarsak şuna ulaşırız: Milyarlarca dolar, ticaret gıdaları için; ve çok az bir kısım Meyve ve sebzeler için harcanacak. | TED | (ضحك) إذا أخذنا هذا النموذج هنا، الرسم البياني لتلك الحديقة تحديدًا، ونقلناه إلى سياسة الزراعة الفيدرالية، نحصل على هذه النتيجة: تذهب مليارات الدولارات لدعم مجموعة من محاصيل السلع بدعم صغير في الأعلى يذهب للفاكهة والخضروات. |
| Meyveyi yediğinden emin misin? | Open Subtitles | لا شك في محاولة للفاكهة. |
| Meyveyi yediğinden emin misin? | Open Subtitles | لا شك في محاولة للفاكهة. |