| Geçen hafta posta arabası çalıştırmak istiyordun. Yoksa gümüş madeni miydi? | Open Subtitles | الأسبوع اعتزمنا تأسيس خط عربات أو كان ذلك منجماً للفضة ؟ |
| Metallerin nasıl birleştirileceğini, altınla gümüş ve altınla bronz vs oranlarını almayı bilen simyacılardı. | Open Subtitles | إن الكيميائيين هم من يعلمون طريقة دمج المعادن معاً وطريقة الحصول على نسبة هذا الذهب للفضة والذهب للبرونز وهكذا |
| Bu topraklardaki en büyük gümüş madeni senin değil mi? | Open Subtitles | ألا تملك أكبر منجم للفضة في هذه الأراضي ؟ |
| Çatal-bıçaktan gümüşe dönmelerinin en zor kısım olduğunu ama gümüşten, çatal-bıçağa dönmelerinin ise en kolay kısım olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأن تحويل الفضة إلى طاقم فضي سيكون الجزء الصعب وبأن تحويل الطاقم الفضي للفضة سوف يكون سهلا |
| Bu vampirlerin gümüşe olan nefretini açıklayabilir. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوضّح سبب كراهية مصّاصي الدماء للفضة |
| gümüşe hiç ihtiyacı yoktur, ...ama yinede alır. | Open Subtitles | ..إنه ليس بحاجة للفضة ولكن ولكنه يأخذها على كل حال |
| Beyaz; gümüş, sarı; altın ve kahverengi de bronz demek. | Open Subtitles | الأبيض للفضة والأصفر للذهب والبني للنحاس |
| gümüş ile ilgili olarak, bu patavatsızlığını görmezden geleceğim. | Open Subtitles | أمّا بالنسبة للفضة, سوف أغض النظر عن ذلك الفعل الطائش. |
| 2008'de elime değerli madenleri çıkarmak için kaç yılımız olduğunu anlatan bir bilimsel çalışma aldım: bakır, 61; kalay, çinko, 40; gümüş, 29. | TED | في عام 2008، اطلعت على دراسة علمية تتمحور حول عدد السنوات الباقية للمواد الثمينة التي يمكن استخرجها من الأرض: النحاس61 سنة أما القصدير والزينك 40 سنة و29 سنة للفضة. |
| Kara bir bulut gecenin karanlığında parlak gümüş kenarını gösterir. | Open Subtitles | مخبأ ابن أوى للفضة |
| İnsanları zengin olma vaadiyle Dove Hollow gümüş madenine çeker. | Open Subtitles | كان يستدرج الناس إلى منجم (دوف هولو) للفضة واعداً إياهم بأن يصبحوا اغنياء, و من ثم يقتلهم ويأخذ مالهم |
| gümüş için beş, altın için altı. | Open Subtitles | الخامس للفضة السادس للذهب |
| Mavili kadın boğuluyor çünkü gümüşe alerjisi var. | Open Subtitles | المرأة التي ترتدي اللون الأزرق تختنق بسبب حساسيتها للفضة |
| Ölülerin de gümüşe ihtiyacı olmaz. | Open Subtitles | الموتى ليسوا بحاجة للفضة. |
| gümüşe alerjisi var. | Open Subtitles | إنها مصابة بحساسية للفضة |
| Lycanlar'ın gümüşe alerjileri vardır. | Open Subtitles | الليكانز) شديدي الحساسية للفضة) |
| - gümüşe alerjisi mi var? | Open Subtitles | حساسية للفضة ؟ |