| Az olan zamanını biraz mutluluk için kullanabilirsin. | TED | يمكنك استخدام القليل من الوقت للقليل من المتعة. |
| Yemiyor. Sanırım biraz anne sütüne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنه لا يأكل , أعتقد أننا بحاجه للقليل من حليب الأم |
| Doktor, bence onu biraz sıkıştırmamız gerek. | Open Subtitles | أيها الطبيب، أظنه بحاجة للقليل من الضغط. |
| James, o iyi. Sadece biraz hava almak istedi. | Open Subtitles | جيمس ، أنها بخير ، كانت تحتاج للقليل من الهواء |
| Eve gitmeden önce kendimi toparlamam için birkaç kadeh içkiye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت بحاجة للقليل من المشروبات قبل أن يكون باستطاعتي الذهاب إلى المنزل. |
| James, o iyi. Sadece biraz hava almak istedi. | Open Subtitles | جيمس ، انها بخير ، كانت تحتاج للقليل من الهواء |
| Seni bekliyorum. biraz yardıma ihtiyacın olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أنتظرك، أعتقدت أنك قد تحتاج للقليل من المساعدة |
| biraz tuz gerekli. Neden koşarak gidip getirmiyorsun? | Open Subtitles | يحتاج للقليل من الملح، لما لا تجري إلى هناك و تأتي به؟ |
| -Işıklar şehri. 48 Saatlik izin kağıdı. biraz medeniyet görmen gerektiğine karar verildi. | Open Subtitles | هذا تصريح ب 48 ساعه فهم قرروا انك تحتاج للقليل من المدنية |
| Hanımefendi, bize göre... sizin durumunuzda biraz spor yapmaya ihtiyaç var. | Open Subtitles | مدام . حسب قراءاتنا ظروفك تحتاج للقليل من الرياضه |
| Korku kısmını biraz çalışması gerekiyor olabilir. Ama onun dışında Şirinler kadar harika. | Open Subtitles | حسناً, ربما الخوف يحتاج للقليل من العمل, لكن على أية حال كنت مذهلاً! |
| Özellikle de biraz yardıma muhtaç olan bir tanık söz konusu olunca. | Open Subtitles | خصيصاً مع شاهدة بحاجه للقليل من المساعدة |
| Eskiler teknolojisine aşina değilim. biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط لست على تلك المعرفه مع تقنيات القدماء ,أنا بحاجة للقليل من الوقت |
| Kimler biraz eğlence için dışarı geliyor beyler? | Open Subtitles | حسناً يارفاق , من سيأتي للخارج للقليل من الإحتفال |
| Benim sadece, biraz boşluğa ihtiyacım vardı, biraz zamana, bilirsiniz. | Open Subtitles | أنا بحاجة فقط للقليل من المساحه القليل من الوقت , تعلمون ؟ |
| Peki. Ama biraz neşelenmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | حسناً، إعتقدت أنك بحاجة للقليل من الإبتهاج. |
| Kahveme biraz krema ve sorularıma cevap istiyorum. | Open Subtitles | احتاج للقليل من الكريمة لقهوتي وبعض الاجابات |
| Sadece biraz sevgiye ve bol miktarda ürüne ihtiyacı var. | Open Subtitles | شعركِ يحتاج للقليل من الحب والكثير من الكريم |
| Şimdi, bak, bunu yapmak biraz büyü gerektirecek, o yüzden bir iyilik yap da, bir koşu gidip bir büyücü bul, olur mu? | Open Subtitles | اسمع، هذا سيحتاج للقليل من السحر لذا كن رجلا مطيعاً وانصرف واعثر على ساحر |
| Burası biraz sessizlik ve huzur için geldiğim bir yer. | Open Subtitles | هذا المكان الذي أقصده للقليل من الهدوء والراحة. هلمّي. |