| Bunu hukuk alanında çalışırken ya da işimi yaparken fark etmedim. | TED | و فعلياً لم أتعلم هذا أثناء ممارستي للمحاماة من خلال عملي. |
| Bay McDeere, Chicago'nun önde gelen hukuk şirketinden size yılda 68.000 öneriyoruz. | Open Subtitles | سيد ماكدير عرضنا عليك للتو 68,000 دولار سنويا من أريجيابل الشركة الرائدة للمحاماة في شيكاغو |
| Çalıştığı hukuk firmasının ortağı yapılmıştı. | Open Subtitles | هو كان جعلت شريكا كاملا للمحاماة حيث كان يعمل. |
| Conwell ve Hastings avukatlık bürosu. Nasıl yardımcı olabilirim? | Open Subtitles | كورنويل وهايستينجز للمحاماة كيف لي أن أساعدك؟ |
| Yalancı şahitlikten yargılandığında en iyi avukat için 5 bin sterlin ödeyeceğim. | Open Subtitles | و حين يحاكمونك على شهادة الزور سيكون هناك 5000 للمحاماة |
| Chris Darden da savcılıktan istifa etti. Southwestern Üniversitesi'nde profesör oldu. Daha sonra Darden and Associates adında kendi hukuk firmasını kurdu. | Open Subtitles | (كريسداردن)إستقالأيضاًمنمكتبالمدّعيالعام أصبح بروفيسوراً في جامعة جنوبية للمحاماة ثم لاحقاً إفتتح شركة المحاماة الخاصة به |
| Bernie Columbia hukuk fakültesinde, dönem ikincisi. | Open Subtitles | كان الثاني في صفّه في مدرسة كولومبيـا للمحاماة |
| Sahte hukuk şirketini bulabiliriz! | Open Subtitles | هل يمكن أن تساعدنا على تحديد موقع الخالق للمحاماة وهمية. |
| Eğer hukuk kliniğimizde kahraman olmanın bir yolunu bulduysan beni de dâhil etmeni istiyorum. | Open Subtitles | اذا وجدتِ طريقة لتكوني بطلة بخصوص فريقنا للمحاماة أريدكِ أن تحتسبيني معكِ |
| hukuk kliniğimiz hırsızlık mahkumiyetini araştırıyor. | Open Subtitles | فريقنا للمحاماة يتولّى قضية البحث في ادانته المتعلقة بالسرقة |
| hukuk kliniğimiz onun hırsızlık davasına bakıyor. | Open Subtitles | فريقنا للمحاماة يتولّى قضية البحث في ادانته المتعلقة بالسرقة |
| Kardeşimin hukuk bürosunda resepsiyonistim ve otobüse biniyorum! | Open Subtitles | موظفة استقبال فى شركة أخى للمحاماة واستقل الحافلة |
| Abrams Weil hukuk Bürosu geçen hafta hayrına davamı aldı. | Open Subtitles | لقد تولت أبرميز وويل للمحاماة الدفاع عني الأسبوع الماضي |
| Ben avukat Choi Yoon, Myeong Yul hukuk Bürosu'ndan. | Open Subtitles | أنا المحامي شوي يون من شركة ميونغ يول للمحاماة. |
| En son konuştuğumuzda Gardner hukuk bürosuna gidecekti: | Open Subtitles | آخر مكان يمكنني أن أربط غاردنر به كان مكتب للمحاماة |
| Gordon, Foxman ve Mendelovich'in hukuk şirketi. | Open Subtitles | شركة غوردن,فوكسمان,و ميندلوفيتش للمحاماة |
| Yalnızca harika annenin yeni hukuk şirketini ziyarete geldim. | Open Subtitles | لا شيء. فقط ازور امّك الجميلة في شركتها الجديدة للمحاماة |
| Jeremy Winslow'un hukuk bürosu onların Amerika'daki varlıklarını yönetiyor. Sayın Başkan. Beni kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | مكتب جيرمي وينسلو للمحاماة أدار اصول اموالهم المريكية سيدي الرئيس شكرا لرؤيتي هل تسمح لي |
| Beyfendi, bu ülkede avukatlık yapma belgeniz olmadıkça onu göremezsiniz. | Open Subtitles | سيدي، إلا إذا كنت ممارساً للمحاماة معتمد في هذا البلد لا يمكنك رؤيته |
| avukatlık yapmayan birisine göre oldukça güzel bir ofisiniz var. | Open Subtitles | لديك مكتب رائع للمحاماة ولكنك لا تمارس المحاماة |
| Şu an şehir merkezinde bir avukat bürosunda çalışıyor. | Open Subtitles | سيندي هاستينغز إنها تعمل في مكتبٍ للمحاماة في البلدة |
| Chris Darden da savcılıktan istifa etti. Southwestern Üniversitesi'nde profesör oldu. Daha sonra Darden and Associates adında kendi hukuk firmasını kurdu. | Open Subtitles | (كريسداردن)إستقالأيضاًمنمكتبالمدّعيالعام أصبح بروفيسوراً في جامعة جنوبية للمحاماة ثم لاحقاً إفتتح شركة المحاماة الخاصة به |