| Size yüzüncü kez söylüyorum. Değil! | Open Subtitles | للمرة المئة أخبرك بأنه لا يخصني |
| - En sevdiğim film, yüzüncü kez. - Aman Tanrım, "Paris'te Son Tango." | Open Subtitles | (التانغو الأخير في باريس)، فيلمي المفضل، للمرة المئة |
| yüzüncü kez söylüyorum, Kenzi, bilmiyordum! | Open Subtitles | للمرة المئة " كينزي " لم أكن أعرف |
| yüz kere söyledim, şu çalışmalarıma bir bak? | Open Subtitles | و للمرة المئة انظر لأبحاثي |
| Jason, yüz kere sordum, kim bu adam? | Open Subtitles | جايسون) للمرة المئة من) هو هذا الرجل ؟ |
| yüzüncü kez söylüyorum sana, Michael Nike'dan vazgeçmeyecek. | Open Subtitles | وانا اخبرك للمرة المئة (مايكل) لن يترك (نايكي) |
| yüzüncü kez Hammond, | Open Subtitles | للمرة المئة يا هاميوند |
| Bir gün, Sibella'nın daireme uğramasını beklemekte iken bu sorunu belki de yüzüncü kez aklımdan geçirmekteydim... | Open Subtitles | ...يائساً كنتُ أدرسُ المشكلة للمرة المئة بينما كنتُ أتوقع زيارة (سابيلا) لشقتـي |
| Tommy, bir zamanlar söylerdim, Sana yüz kere söyledim... | Open Subtitles | تومي)، لقد أخبرتك ذات مرة، و سأخبرك ...للمرة المئة |