| En başta öyleydi, şimdi bir hastane gizemi olduğu için, tüm hıyarlar, buraya gelip, fikir beyan etmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | سابقاً, لكن الآن أصبحت الحالة الغامضة للمستشفى, كل وغد في المستشفى يريد أن يأتي هنا و سنعطيهم سنتاتهم بالتساوي |
| fiyatı bu hastanenin yıllık faaliyet bütçesinin üçte biri ya da çeyreği kadar. | TED | يمثل ربما ربع أو ثلث المصاريف التشغيلية السنوية للمستشفى. |
| Bütün yaralılarımın 15 dakikada hastanede olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد جرحاى أن يذهبوا للمستشفى خلال 15 دقيقة |
| Bir adamı hastanelik edip de, karakolluk bile olmamak hayret verici. | Open Subtitles | من الجيد أن تدخل رجل للمستشفى ولا تدخل بالمرة مركزًا للشرطة |
| hastahaneye gitmemiz gerektiğini düşündüm ama Mary sadece konuşmak istedi. | Open Subtitles | لقد قلت بأن علينا الذهاب للمستشفى لكنها أرادت التحدّث وحسب |
| Hasta görün, ben de seni hastaneye götürüyormuş gibi yapacağım. | Open Subtitles | ان.. ان.. انتظر, مثل انك مريض وسأتظاهر انني أخذك للمستشفى |
| Şu bok çuvalını revire götürün. Batakhanedeki ilk gecesinde Dufresne bana 2 paket sigaraya mal olmuştu. | Open Subtitles | أتصل بالأسعاف ليأخذوا هذا البرميل للمستشفى |
| Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
| Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
| hastane yetişemediler tatlım ve ben sana mecbur kalana kadar söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم يصلوا للمستشفى, حبيبي ولم ارد ان اخبرك حتى يأتي الوقت المناسب |
| Leonard Zelig'i tedavi edebilecek olmama çok sevindim... artık kendisi hastanenin vesayeti altındadır. | Open Subtitles | أنا أرحب بهذه الفرصة لمعالجة ليونارد زيليق رجع الآن وكأنه مكافئة للمستشفى |
| hastanenin önüne yıkabileceğimiz ve akışı bu tarafa çevirebileceğimiz birşeye? | Open Subtitles | شيء نستطيع إسقاطه مواجهة للمستشفى لتحويل إتجاه التدفق؟ |
| hastanenin reklâmı iyi bir şey. | Open Subtitles | الدعاية مفيدة للمستشفى كماأنصورتناسوية.. |
| Biliyorsun, birkaç hafta hastanede kaldım. | Open Subtitles | لقد ذهبت للمستشفى و خرجت منها بعد أسابيع قليلة. |
| hastanede birşey olduğunda hemen onunla ilgilenir... küçük bütçeli bir TV şovu var. | Open Subtitles | حركت كل أنواع المشاكل للمستشفى عندما يظهر بعضها في برنامج تلفزيوني. |
| Onu hastanede misafir edeceğim, biraz dinlenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاج ادخالها للمستشفى هذه السيدة بحاجة إلى بعض الراحة. |
| O zamanlar çetelerin raconu vardı. - Evet, hastanelik olmak. | Open Subtitles | حقاً لقد كانت العصابة تعني شيئاً في الماضي فعلاً كارسالك للمستشفى |
| Kafasına tekmeler atıp hastanelik etmiş. | Open Subtitles | لقد ضربه عدة مرات على رأسه و تسبب في ادخاله للمستشفى |
| Hemen hastahaneye kaldırılırsan tekrar gelişinde bedava salata alabiliyorsun. | Open Subtitles | لذا لو انت فى حاجة الى نقلك للمستشفى وبعدها حينما تعود ,سوف اعطيك سلطة مجانية |
| Olaya bakan görevliyi hastaneye götürmüşler. Kızı da alıp oraya git. | Open Subtitles | قاموا بإرسال المسئول عن القضية للمستشفى يمكنك مقابلتها هناك مع الطفلة |
| Onları revire götürmeliyiz. | Open Subtitles | انهم غير واعين ، لذا علينا ــ ــ أخذهم للمستشفى |
| Biz hastaneden ayrılana kadar bunu söylediğini duymadın. | Open Subtitles | قلت هذا للتو لكن لم تسمعه يقول ذلك قبل مغادرتنا للمستشفى |
| Gecenin bir yarısı onu acile götürmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا .. لا اريدها ان تذهب للمستشفى في وسط الليل |
| Daha kötüleşirsem hastaneyi aramalıyız. | Open Subtitles | إذا أصبح الامر اسوأ علينا أن نذهب للمستشفى |
| Kalpsiz oğlun neden hastanedeki ölen babasını görmeye gitmediğini öğrenmek için geldin demek. | Open Subtitles | إذاً ،جئت لرؤية ذلك الابن القاسي الذي لم يذهب للمستشفى لرؤية أبيه المحتضر |
| Bu adamın durumu kritik! Onu hemen Miskatonic hastanesine götürmeliyim! - Sen kimsin? | Open Subtitles | هذا الرجل مصاب يجب أن أصحبه للمستشفى من أنت؟ |