| Ne tesadüf. Victoria, arabacı. | Open Subtitles | فيكتوريا ، يا للمصادفة فيكتوريا أيها السائق |
| Hayır, tümörün orada olabileceğini söyledin, dediğin gibi oradaydı. Bu bir tesadüf olamaz. | Open Subtitles | لا، توقعت وجوده و كنت محقاً لا مجال للمصادفة هنا |
| Zaman doldu. Ne tesadüf. Biz de bitirmiştik. | Open Subtitles | لقد إنتهى الوقت يا للمصادفة ، لقد أنهينا عملنا |
| Kaptan, benim durumumda olan bir adam işi şansa bırakmaz. | Open Subtitles | كابتن, رجل فى وضعى .لا يترك شىء للمصادفة |
| Bir sebebi vardır, bütün açıları hesaba katarsın, işini şansa bırakmazsın. | Open Subtitles | إنها بالمنطق، ومعرفة كل الثغرات، وأن لا تترك شيء للمصادفة. |
| Ve tesadüfe bakın ki Paris suyla doldu | Open Subtitles | و للمصادفة فإن باريس مليئة بالماء |
| Ama tam anlamıyla inanansanız bilirsiniz ki tesadüf diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكن إذا كنتم مؤمنين حقيقيّين فستعلمون ماهيّتها، وألّا مجال للمصادفة |
| Ne güzel bir tesadüf. Size yemekte eşlik edebilir miyim? | Open Subtitles | يا للمصادفة السعيدة هل لي بمرافقتكِ للعشاء؟ |
| Bu artık bir tesadüf değil. D.C. Merkez Kan Bankası'nı kapattık. | Open Subtitles | لا مجال للمصادفة بعد الآن علينا أن نغلق بنك العاصمة المركزي للدماء... |
| Biraz tesadüf, biraz bile bile. | Open Subtitles | لقد أضفت بعض القدر المقصود للمصادفة |
| Bu ne tesadüf bir hafta içinde ikinci kez burada karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | يا للمصادفة رؤيتك هنا مرتين في أسبوع |
| Ne tesadüf. | Open Subtitles | حسناً، يا للمصادفة |
| Bu dünyada tesadüf diye bir şey yok. | Open Subtitles | لاوجود للمصادفة في هذا العالم |
| Bu ne tesadüf. | Open Subtitles | يا للمصادفة |
| - Ne? ...tesadüf! | Open Subtitles | يا للمصادفة |
| Kaptan Farragut, kendi hislerini işe katmayarak, hiçbir şeyi şansa bırakmıyordu. | Open Subtitles | بغض النظر عن مشاعرِه الخاصة فى هذا الأمر كابتن "فاراجوت" لم يترك شيئاً للمصادفة |
| Her şeyi kontrol altında, işini hiç şansa bırakmıyor. | Open Subtitles | يتأكد من كل شيء، لا يترك شيء للمصادفة. |
| Benim bile şansa bırakmayacağım şeyler var. | Open Subtitles | ثمّة بعض الأمور لن أتركها للمصادفة |
| Hiçbir şeyi şansa bırakmayın. | Open Subtitles | لا تتركوا أي شيء للمصادفة |
| Lucas Taylor zeki biri Maddy. Böyle bir şeyi şansa bırakacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | (لوكاس تايلور) ذكيٌ يا (مادي) و لا أظنه سيترك شيء مثل ذلك للمصادفة |
| Bak şu tesadüfe; şu anda belimin altı tam gaz kalktı. | Open Subtitles | للمصادفة لدي مزحة الآن |