| Oda parası, telefon konuşmaları, odadaki zararlar vesaire. | Open Subtitles | للمكالمات الخارجية، أى ضرر بالغرفة، لهم أجر |
| Nancy son günlerinde, normalden iki kat fazla telefon görüşmesi yapmış. | Open Subtitles | في آخر أيامها، نانسي وضعت مرّتين كميتها العادية للمكالمات الهاتفية. |
| Bay Charlie'nin dansa zamanı yok ama... ama burada telefon konuşması hiç te mantıklı değil. | Open Subtitles | ..السيد شارلي ليس لديه الوقت للرقص لكن لديه الكثير من الوقت للمكالمات الهاتفية |
| İşle ilgili olmayan konuşmalarımız için bize telefon faturası yolladıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم بأنهم يرسلون فواتير الهاتف للمكالمات الغير مُتعلقة بالعمل؟ |
| Yani sadece burada oturup telefon konuşmalarını mı dinleyeceğiz? | Open Subtitles | إذا أمن المفترض أن نجلس هنا، ونستمع للمكالمات الهاتفية؟ |
| O kadar telefon ettim falan. 100 avro telefon parası mı olur? Zaire'den falan mı aradın? | Open Subtitles | 000يورو للمكالمات الهاتفية كنت تتصل عبر هاتف زائير، أليس كذلك؟ |
| telefon sinyali, yüz tanıma, banka hesapları... | Open Subtitles | أثر للمكالمات أو أن يظهر بأى كاميرا أو أن يستخدم حسابه البنكى |
| Ayrıca o telefon sadece şehir içi için! | Open Subtitles | والهاتف للمكالمات المحلية فحسب |
| Hayran demişken, hadi biraz telefon alalım. | Open Subtitles | بالحديث عن المشجعين ، لنذهب للمكالمات |
| telefon görüşmesi yapma zamanınız geldi. | Open Subtitles | حان الوقت للمكالمات الهاتفية |
| - Bu görüntülü telefon. | Open Subtitles | -إنه هاتف للمكالمات المرئية . |
| telefon yok Anita. | Open Subtitles | (لا للمكالمات الهاتفية,(انيتا |