| Partilere yalnız gitmek istemiyorsan birileriyle çıkmaya başla. | Open Subtitles | إن كنتِ لا تريدين الذهاب وحيدةً إلى الحفلات، فعودي للمواعدة مرةً أخرى |
| Sempatik dulun biriylr çıkmaya vakti yok çünkü kızıyla ilgileniyor, | Open Subtitles | الأرمل العاطفى الذي لا يوجد عنده وقت للمواعدة لانة يربى طفلة، |
| Iris'in flört planı bu günlerde nasıl ilerliyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين كيف برنامج ايريس للمواعدة يعمل هذه الأيام؟ |
| 72 saat onunla birlikte olacaksın, bu bir randevu dekatlonu. | Open Subtitles | ستصبح معها لمدة 3 أيام هذه مقبرة للمواعدة |
| Protestolardan randevuya çıkacak zaman bulamadım. | Open Subtitles | مظاهرات تليها إحجاجات، وليس لدي وقت حتى للمواعدة |
| Beş kere çıkma kuralım var. - Beş kere çıktıktan sonra... - Anladım. | Open Subtitles | لدي قاعدة الخمسة أيام للمواعدة ,انت تعلم الخمسة أيام التي قبل أن ... |
| Bu yakınlarda buluşma için güzel bir yer biliyor musunuz? | Open Subtitles | ايعلم احدكم مكانا رائعا للمواعدة في الجوار؟ |
| Pekala. Grup buluşması. | Open Subtitles | حسنا, مجموعة للمواعدة |
| Bak, Charlie.Şu sıralar birileriyle çıkmaya vaktim yok. İşime yoğunlaşmış durumdayım. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت للمواعدة الآن أنا مركزة كلياً على عملي |
| Ve sonra o da çok mutlu olur. çıkmaya başladığımızda da böyleydi, beraber taşınınca da öyle. | Open Subtitles | وقد كانت ممتنة , وكان هذا هو الحال بالنسبة للمواعدة , و الانتقال للعيش معي |
| Yeniden birileriyle çıkmaya hazırım. Tekrar boştayım. | Open Subtitles | أنا مستعد للمواعدة من جديد , إنني أعود إلى السوق |
| Kabul et ki birileriyle flört etmeye hazır değilsin. | Open Subtitles | تقبّل الأمر، مازلت غير مُستعدٍ للمواعدة. |
| Birlikte evde oturacak ve ona online bir flört profil sayfası oluşturacağız. | Open Subtitles | هي وأنا سنجلس في البيت وإعداد ملفها التعريفي للمواعدة على الإنترنت |
| flört profillerimiz internetteki yerini aldı. | Open Subtitles | سجلّاتنا للمواعدة الإلكترونية مُفعّلة على الانترنت. |
| Hızlı randevu partisindeydi. | Open Subtitles | تأتي مع كل حفل للمواعدة السـريعة الاحد الماضي |
| 6-8 ay içinde yeniden randevu havuzuna dalmak istiyor. | Open Subtitles | انها تريد ان تعود للمواعدة خلال ستة او ثمانية اسابيع |
| Sophie, tekrar bir randevuya hazırlanıyorum derken ne demek istedin? | Open Subtitles | تستعدين للرجوع للمواعدة مرة أخرى؟ |
| Kuzenimin de beş kez çıkma kuralı vardı. Ona benziyor. | Open Subtitles | الا يشبه ذالك القواعد الخمس للمواعدة الخاصة بابن عمي |
| Ben... internetteki buluşma sayfasına yazdığım şeye özgeçmiş demezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأسمي سيرتي للمواعدة من خلال الإنترنت بالسيرة الذاتية |
| - Grup buluşması! - Kızlar. | Open Subtitles | مجموعة للمواعدة |
| Zaten bana biriyle çıkmaya hazır olmadığından bahsetti, yani-- | Open Subtitles | لقد اخبرتني مسبقاً انها ليست مستعدة للمواعدة, اذاً |
| Sen ve ben 'çıkılamaz' kişileriz. | Open Subtitles | أنتِ وأنا غير قابلتان للمواعدة |
| Undateable. Aynı Oyuncak Hikâyesi gibi. | Open Subtitles | غير قابل للمواعدة" انه" "تماما مثل "قصة لعبة |
| Babasının tekrar randevulaşmaya başladıktan sonra anca kendine gelebildiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن اباها اصبح يخرج خارجا حالما عاد للمواعدة مرة اخرى |
| Bir arabulucu sitesine kayıt oldum, ve bir tanıtım videosu hazırladım. | Open Subtitles | لا لقد سجلت بخدمة للمواعدة عبر الانترنت و لقد حاولت تسجيل فيديو للتعريف بي |
| İnternette sevgili bulma sitelerinde profili olan ben değilim ama. | Open Subtitles | أنا لست الشخص صاحب صفحة ! الشخصية للمواعدة عبر الانترنت |