| Seni uyarıyorum! Ölülere saygı göster. | Open Subtitles | اظهري بعض الاحترام للموتى وإلا قرصت أذنكِ |
| Benim Ölülere hep saygım olmuştur. | Open Subtitles | انا دائما مع رؤيه الاعتبار و الاحترام للموتى |
| ölüler için saygı göstergesi olarak yollara sermek için getirilen çiçekler taşıyan birçok kadın vardı. | TED | العديد كانوا من النساء اللواتي غالباً ما حملن الورود التي جلبنها لوضعها كإشارات احترام للموتى. |
| ölülerin arkasından konuşulmaz ama hepimiz biraz ikiyüzlüyüz. | Open Subtitles | حسناً، أتعرف، إكراماً للموتى كلنا نعيش بوجهين في هذا الزمان |
| Etrafımızda o kadar ölü insan resmi varken yaptığımız sevişmeyi hatırla? | Open Subtitles | هل تتذكرين حين ضاجعتك وكانت كل هذه الصور للموتى تحيط بنا؟ |
| Ben de Crocker ölüm kitabında bir şey bulabilecek miyim diye bakayım. | Open Subtitles | سأرى اذ كان بامكاني ايجاد اي شيء في كتاب عائلة كروكر للموتى |
| Ölüleri diriltemezsiniz derler ama, eğer cehenneme yaklaştığınızı anlarsanız, belki de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | يقال بأنه لايمكنك إرجاع الحياة للموتى لكن احياناً اذا كنت متحضراً للدخول في الجحيم ربما بإمكانك |
| Tabii ya, aptallar ölülerle konuşuyormuş gibi taklit yaptığında böyle oluyordu. | Open Subtitles | بلى، إنه حين يدّعي الحمقى بأنهم يتحدثون للموتى |
| Ölülere SAYGIMIZDAN GERİ KALAN HER ŞEY AYNEN OLDUĞU GİBİ AKTARILMIŞTIR. | Open Subtitles | و بداعي الإحترام للموتى ، فقد جرى سرد كل ما تبقى تماماً كما حدث |
| Ölülere rahmet, hastalara şifa. Hastalara şifa dileyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تصلي من أجل السلام للموتى وشفاء المرضى |
| Ölülere olan saygımızdan dolayı gerisi, olduğu gibi aktarılmıştır. | Open Subtitles | وإحتراماً للموتى تم تصوير القصة كما حدثت تماماً |
| Ölmek üzere olanlar, kendilerini Ölülere teslim eder ve duvara katılırlar. | Open Subtitles | الموشكون على الموت يسلّمون أنفسهم للموتى وينضمون للجدار. |
| Cadılar Bayramı'nda, ölüler özgürce dolaşabilir. | Open Subtitles | يمكن للموتى السير بحرية في عيد القديسين. |
| Yaralılarla ilgilenildi ve ölüler için elden bir şey gelmez. | Open Subtitles | المُصابين يتم الاعتناء بهم، ولا يُمكننا فعل شيء للموتى. |
| ölüler seçim yapamaz. Ama senin yaptığın seçimler... | Open Subtitles | ليس للموتى في وحشيتهم خيار، لكن الخيارات التي آثرتِها |
| Önceki yüzyılda ölülerin fotoğraflarını çekerlermiş çünkü böylece ruhlarının portrelerde yaşamaya devam edeceğine inanılırmış. | Open Subtitles | في القرن الأخير اعتادو على أن يأخذون صورا للموتى بأمل أن أرواحهم |
| ölülerin koruyucu. Son günlerde de buna bakıyordu. | Open Subtitles | لذا حصل على تلك التسميه الملاك الحارس للموتى |
| İp ucu bulmama izin ver, Burada bir sorun var. ölü birisiyle konuşmaya çalışmak büyük bir problemdir. | Open Subtitles | المشكلة الكبيرة هي أنه يلزمك التحدث الشامل للموتى |
| Pıhtılaşma engelleyici, ölülerde işe yaramaz biliyorsunuz değil mi? Size göre ölü doktor. | Open Subtitles | أنت تدرك بأن مضاد التجلط غير مفيد للموتى أليس كذلك ؟ |
| Biliyor musun, Yunanlılar ölüm ilanı yazmazlarmış. | Open Subtitles | أتعلم , اليونانيون لم يكتبوا نواعى للموتى |
| Hiçbir büyü Ölüleri uyandıramaz, Harry. Eminim bunu biliyorsundur. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه لا توجد تعاويذ تعيد الحياه للموتى يا هارى |
| Asıl ironiyse, sürekli ölülerle konuşuyor olmam. Ama en çok ihtiyacım olanlarla konuşamamam. | Open Subtitles | الأمر المثير للسخرية أنني أتحدث للموتى دائمًا لكن لا يمكنني التحدث للذين أهتم بهم |
| Ve böylece, ölüme terk edilmiş çocuk halkına, kutsal Sparta'sına geri döndü. | Open Subtitles | ولذا فالولد استسلم للموتى العائدون إلى شعبه إلى سبارطة المقدسة ملكة ملكنا |
| Ölmüş insanların resimleri çekilmeyecek diye bir kanun yok ki. | Open Subtitles | لا يوجد قانون ضد إلتقاط صور فوتوغرافية للموتى. |