| finallere çıkıyoruz! Bir maç kaldı. Ve sonra Washington'daki Dünya Şampiyonası'na gideceğiz! | Open Subtitles | نحن على وشك الوصول للنهائيات مباراة واحدة و نذهب إلى بطولة العالم |
| Yarınki elemede onları yerle bir etmeliyiz ki Cuma günkü finallere geçebilelim. | Open Subtitles | علينا أن نغلبهم بقوة في التصفيات غداً حتى نصل للنهائيات يوم الجمعة |
| Ben herhangi bir problem göremiyorum. finallere kadar geldiniz, değil mi? | Open Subtitles | لا أرى أية مشاكل لقد فعلتها ووصلت للنهائيات |
| Bunu nasıl başardın David? finale kalanlar arasındasın? Orkestra ile çalacakmışsın. | Open Subtitles | الآن، كيف سندبر أمر الدخول للنهائيات يا عزيزي ديفد؟ |
| Fransa Çine karşı. Kazanan adını finale yazdıracaktı. | Open Subtitles | فرنسا ضد الصين و الفائز سيتأهل للنهائيات |
| Gu Ae Jung final turuna avantajlı giriyor. Kimsenin hayal edemeyeceği bir manzara. | Open Subtitles | لقد وصلت غو آي جونج للنهائيات لم يكن أحد يتوقع هذه النتيجة |
| finallere çıkıyoruz! Bir maç kaldı. Sonra Washington'daki Dünya Şampiyonası'na gideceğiz! | Open Subtitles | نحن على وشك الوصول للنهائيات مباراة واحدة و نذهب إلى بطولة العالم |
| Fransa, Çin'e karşı. Kazanan finallere çıkacaktı. | Open Subtitles | فرنسا تلعب ضد الصين و الفائز يتأهل للنهائيات |
| Maalesef ki finallere gitmeye paramız yok ve hükmen mağlup... - ...olmamız gerekecek. | Open Subtitles | لسوء الحظ, لانملك المال الذي يذهب بنا للنهائيات لذا سيتوجب علينا الإنسحاب |
| Bölgesel finallere kalmak utanç verici bir şey değil bence. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الوصول للنهائيات شيء يبعث للخجل |
| Hedefimiz, finallere gitmek ve bizi oraya götürecek olan şarkılar bunlar. | Open Subtitles | هدفنا هو أن نعود للنهائيات و هذه الأغاني ستوصلنا لهناك |
| Bir karı becerip yumruk yemem gerekti ama artık hünerimizi ön elemelerde harcamadan yarınki finallere gidiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا الآن سنتجه للنهائيات غداً بدون أي مشقة وعناء |
| İlk maçı kazandık. Koç, bu sene finallere çıkabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | لقد فزنا بالجولة الأولى، قال المدرب أنه ربما نصل للنهائيات هذا العـام |
| Yemin ederim, finallere gidemezsek birilerinin suratını dağıtacağım. | Open Subtitles | أقسم أننا إن لم نصل للنهائيات فسأقوم بضرب أحدهم في وجهه |
| Güzel işti arkadaşlar. finallere kaldınız. | Open Subtitles | عمل عظيم يا أصدقاء وصلتما للنهائيات |
| Bak, bu işin tamamen bitmesini istiyorsak Chance'i finale çıkarmalıyız. | Open Subtitles | انظر, في حال نجح هذا يجب ان نذهب بـ"تشانس" للنهائيات |
| En iyi iki takım finale gidecek, yani en azından birini yenmeliyiz. | Open Subtitles | أفضل فريقين سيصلان للنهائيات , نحن عبينا ان نهزم واحد منهم |
| Güzeller'in finale katılacağını diyorsan, çoktan biliyoruz. | Open Subtitles | هل هذا عن فرقة بيلا أنهم وصلو للنهائيات , حسنا , نحن نعرف ذلك |
| Yarınki final turuna kalmaya hak kazanan takımlar: | Open Subtitles | الفرق المنتقلة للنهائيات غدا هي |
| Bangalore, Goa, sonra da final için Mumbai'ye dönüyoruz. | Open Subtitles | "بنغالور"، "غوا" ثم نعود لـ"مومباي" للنهائيات |
| Asıl fırtına gibi dalgaları şimdi görmeye başladık. Tabiat ana finaller için kolları sıvamış arkadaşlar. | Open Subtitles | وطأة العاصفة الكبيرة تحولت الطبيعة للثوران متحمسة للنهائيات |
| Adamım! Ben La La. Yarın finallerde tekrar sizinle olacağım, bizi izlemeye devam edin. | Open Subtitles | أنا لالا وسأعود إليكم غداً للنهائيات فأبقوا معنا |
| Eğer playofflarda olmak istiyorsan en büyük kozun Jordan. | Open Subtitles | ما اردت قوله انك ان اردت الوصول للنهائيات.. فان (جوردن) هي الفتاة المناسبة |