| Şimdi ararsanız, ücretsiz bir aramayla herhangi bir bayramın bütün hediye paketlemelerini tamamlayabilirsiniz. | Open Subtitles | إتصل الآن ، وتستطيع إنهاء تسوقك للهدايا لأى إجازة مع مكالمة واحدة مجانية |
| hediye açmak yok. Şirin şeyler yok. Anlaşmıştık. | Open Subtitles | لا طيور لقلق، لا فتح للهدايا لا هدايا لطيفة للطفل، اتفقنا |
| İyi bir dinleyici ol. hediye al. Ve orayı şımart. | Open Subtitles | ،كُن مستمعاً جيداً، ومانحاً للهدايا وجيداً في ممارسة الجنس |
| hediyelik dükkândan mayo aldığımızı hatırlayıverdim. | Open Subtitles | ولكن حظيت بتلك الذكرى بشأننا نشتري ملابس سباحة من محل للهدايا |
| Restoranları, gece kulübünü ve hediyelik eşya mağazamızı açınca bir müzeden daha fazlası olacak. | Open Subtitles | سوف يكون أكبر بكثير من ذلك عندما نفتتحه المطاعم والنوادي الليلية، ومتاجر للهدايا. |
| Kötü hediyeler diye koca bir endüstri vardır. | Open Subtitles | هناك صناعة كاملة للهدايا السخيفة، كل تلك الهدايا التنفيذية |
| Yani direk çevirirsek: "hediye için teşekkür mesajı." | Open Subtitles | اذا الترجمة الفعلية هي رسالة الشكر للهدايا |
| Spencer'ın hediye Dükkanı'nda 60 Dolar harcadık. | Open Subtitles | نعم , ذهبنا الى متجر سبينسر للهدايا , و لقد صرفنا حوالي 60 دولاراً |
| Hükûmetin, hediye ve ayrıcalıkların dağıtıcısı olduğunu değil özgürlüklerin koruyucusu olduğunu bir kez daha görmeye. | Open Subtitles | ونرى الحكومة مجدداً حامية الحريات وليست مُوزعة للهدايا والامتيازات. |
| Çünkü sizin için mükemmel bir hediye fikrim olabilir. | Open Subtitles | لأن ربّما لديّ الفكرة المثاليّة للهدايا لأجلكما. |
| hediye masası kurup dönecektim. | Open Subtitles | وكان يُفترض فقط أن أذهب وأحضر طاولة للهدايا ثم أغادر، |
| hediye masası kurup dönecektim. | Open Subtitles | وكان يُفترض فقط أن أذهب وأحضر طاولة للهدايا ثم أغادر، |
| Yatak odanı hediye dükkanı yapınca işler ikiye katlandı. | Open Subtitles | الأعمال تضاعفت منذ حولت غرفة نومك إلى محل للهدايا |
| Kız arkadaşını hediye yağmuruna tutarak, açık bir yaranın üstüne yara bandı yapıştırıyorsun Billy. | Open Subtitles | لنعرض فتاة معارضة للهدايا بيلي " أنت تطبق ضماداً لتوسيع جرح " |
| - hediye paketi yapayım mı? | Open Subtitles | هل تريدين أن ألفه في غلاف للهدايا ؟ |
| Restoranları, gece kulübünü ve hediyelik eşya mağazamızı açınca bir müzeden daha fazlası olacak. | Open Subtitles | سيكون أكثر من ذلك عندما يفتتح مطاعم ونوادي ليلية، ومتاجر للهدايا. |
| Bunu Spencer hediyelik'de buldum. | Open Subtitles | * أفضل مدير بالعالم * وجدته بمتجر "سبينسر" للهدايا |
| hediyelik eşya dükkânında kapana kısıldım. | Open Subtitles | حوصرت في متجر للهدايا التذكارية |
| Büyük hediyeler almamakta anlaşmıştık. | Open Subtitles | اعتقد اننا قلنا لا للهدايا الكبيرة نحن اتفقنا على ذلك |
| Ah. Buraya hediyeler getirdi ve şimdi randevu mu istiyor? | Open Subtitles | يأتي حاملاً للهدايا والآن يبحث عن مواعدة؟ |
| Ah. Buraya hediyeler getirdi ve şimdi randevu mu istiyor? | Open Subtitles | يأتي حاملاً للهدايا والآن يبحث عن مواعدة؟ |