Bir de doğum ve ölümün acımasız sürekliliği ve arada kalan öykülerin durmaksızın birikmesi var tabii. | TED | وهناك هذا الإستمرار الذي لا هوادة فيه للولادة والموت والتجميع الغير منتهي للقصص التي تكون بين سطورها. |
Sonra, hastanede eşinin doğum yapışını izledi. | TED | بعدها، شاهد زوجته و هي تدخل المستشفى للولادة |
Veya Malavi'de: Bir doğum merkezinde, anne ve bebek ölüm oranını büyük ölçüde azaltabilir miydik? | TED | أو في مالاوي: سألنا إذا كان وجود مركز للولادة يمكن أن يقلل جذرياً من معدل وفيات الحوامل والرضع. |
Ama doğuma daha dört haftamız var. | Open Subtitles | ولكن لازال أمامنا 4 أسابيع قبل الموعد المحدد للولادة |
Doğumun ve ölümün tüketen çemberini durdurmak ister gibiydiler. | Open Subtitles | أرادوا أن ينتهوا من الأرهاق المصاحب للولادة والموت. |
doğum ve ölüm zamanı vardır. Sevmek ve nefret etmek... | Open Subtitles | هنالك وقت للولادة ووقت للموت ووقت للحب ووقت للكراهيَة |
Annem diğerlerinden daha fazla çalışıyordu, ama hâlâ doğum sinyali yoktu. | Open Subtitles | أمي تعمل أكثر من الأخريات لكن لاأثر للولادة |
Henüz doğurmaya hazır olduğunu zannetmiyorum, ama doğum öncesi aşamaya girmiş bulunuyor. | Open Subtitles | ليست مستعدة للولادة لكنها أنطقلت لمرحلة حرجة |
Tiftik dokuma doğum kanalının ortasında bir yerde? | Open Subtitles | في مكان ما من وسط قناة صوف الأنغورا للولادة |
Bir sene süren hamilelikten sonra dişiler doğum yapmak ve yeni doğan yavrularını emzirmek için buraya gelirler. | Open Subtitles | فبعد الحمل الذي يدوم عام كامل تأتي الإناث هنا للولادة وإرضاع الصغار حديثة الولادة |
doğum uzmanından çok memnun kaldığını söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنكِ قلتِ بأنكِ تحبين طبيبك للولادة |
Hamileliğiniz ilerlerken, ortağınız, apış aranızı büyük doğum gerilimine hazırlamanıza yardım edebilir. | Open Subtitles | بينما حملك يتقدم شريكك يستطيع مساعدتك عن طريق التدرب على مهبلك من اجل التوسيع الاكبر للولادة |
Muhtemel doğum tarihi 10 Aralık. | Open Subtitles | اوه لدينا تاريخاً محتملاً للولادة في العاشر من ديسمبر |
Fairview doğum merkezinde, değişen vücudun büyüsü hakkındaki tartışmaları duymayı... umduğunuz belli sohbetler vardır. | Open Subtitles | في مركز فيرفيو للولادة هناك محادثات متوقع ان تسمعها المناقشات عن سحر تغير الجسد |
İnsanlar doğum zamanlarını bir ton sebeple kendileri belirleyebiliyor. | Open Subtitles | ألأمهات يضعون موعدا محدداً للولادة لمختلف الأسباب |
İnsanları iyileştirmeye ve doğum vakti gelmiş annelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | عملنا هو جعل المرضى في صحة جيده وتوليد أطفال لنساء مستعدات للولادة |
Bu erken sancılar, rahmin doğuma hazırlandığını gösterir. | Open Subtitles | هذهِ الآلام المُبكرة للولادة تبين أن الرحم يُحضّرُ نفسهُ للولادة |
Doğal Doğumun getireceği travmanın getireceği hastalıklardan kaçınmanın tek yolu hemen doğuma girmektir! | Open Subtitles | الولادة الفورية هي الفرصة الوحيدة لتجنُب النوبات الناجمة عن الأذى للولادة الطبيعية |
Doğumun son anları dokuz aylık bir yolculuğunda bitimini müjdeliyor. | Open Subtitles | اللحظات الأخيرة للولادة هي خاتمة رحلة طولها تسعة أشهر. |
Sonra, epidural doğumu geliştirmeye | TED | لاحقًا، سوف يساعد في تطوير المسكنات الفوق الجافية للسيدات القادمات للولادة |
Catherine Labouré'de, bu kentin değil tüm dünyanın tanıdığı insanlar, o kadının yaşamını kurtarmaya çalıştılar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال بمستشفى "كاثرين" للولادة معروفون ليس فى هذه المدينة فقط ولكن فى العالم أجمع كانوا يحاولون انقاذ حيات امرأة |
Fakat bebek doğumları önceden planlanamadığı için Dr. Robbins'in programı daha belirsiz, değil mi? | Open Subtitles | لكن جدول أعمال الدكتورة (روبينز) مرتبط بالطبيعة الغير متوقّعة للولادة ، أليس كذلك ؟ |